Misogyny, also known as sexism or bigotry, has a universal historical background. From the first civilizations to modern industrial societies, sexism and gender inequality have been seen in almost all societies. These inequalities and discriminations have a facilitating role that favors men while playing a negative role for women. In other words, gender-related inequalities have not only strengthened the patriarchal system identified with a male-dominated understanding but also have served to legitimize the superiority of males over females in terms of gender.Many factors can be mentioned that cause gender inequality and disadvantages for women. The ultimate goals of these disadvantageous factors that work against women follow the philosophy of making women subordinate to men, pacifying them in society, and placing them under the hegemony of men and use all kinds of tools to achieve these goals. Some of these tools are the imposter phenomenon, benevolent sexism, and glass ceiling syndrome. This study will discuss the types of misogynistic attitudes and perceptions these tools cause, and the conclusion section of the study will critique whether the feminist consciousness can have a preventive function against the misogynistic attitudes experienced in societies by considering the historical process.
Kadın düşmanlığı ya da nefreti olarak bilinen mizojini, evrensel bir tarihi geçmişe sahiptir. İlk uygarlıklardan modern sanayi toplumlarına kadar neredeyse bütün toplumlarda cinsiyetçilik ve cinsiyet eşitsizliği görülmüştür. Görülen bu eşitsizlikler ve ayrımcılıklar erkekler lehine kolaylaştırıcı bir rol oynarken; kadınlar açısından ise negatif bir rol oynamıştır. Yani cinsiyetle ilgili olan eşitsizlikler erkek egemen anlayış olarak tanımlanan ataerkil sistemi güçlendirmenin yanında aynı zamanda erkeklerin kadından üstün olduğunu meşrulaştırma işlevini de görmüştür.Cinsiyet eşitsizliğini doğuran ve bunu kadınlar için dezavantajlı kılan birçok faktörden söz etmek mümkündür. Kadının aleyhine işleyen bu dezavantajlı faktörlerin nihai hedefleri ise, kadını erkek karşısında ikincil kılma, toplumda pasifize etme ve erkek hegemonyasına boyun eğme amacı gütmektedir. Eril anlayış bu amacına ulaşmak için de her tür aracı kullanmaktadır. Bu araçlardan bazıları da “imposter fenomeni”, “korumacı cinsiyetçilik” ve “cam tavan sendromu”dur. Bu çalışmada sözü edilen araçların nasıl bir mizojinik tutum ve algı doğurduğu tartışılacak ve çalışmanın sonuç kısmında da tarihsel süreç dikkate alındığında toplumlarda yaşanan mizojini tutumuna karşı feminist bilincin önleyici bir işleve sahip olup olmayacağı kritize edilecektir.
Mizojini cinsiyet erkek kadın korumacı cinsiyetçilik hegemonya.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 16 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 25 |