During explorations carried out as part of the “Göksu Archaeological Project” in 2006, numerous elements of architectural sculpture were recorded in the vicinity of the houses and mosque of Mucuk village and in the walls of the houses themselves. The sculpture, all of which is limestone, includes five flat pier capitals (one of which was embedded in a wall), three flat pier bases, one column base, one column shaft built into a wall, one column shaft fragment (likely belonging to a ciborium or templon given its size), and one flat pier for a window. Flat pier capitals were used in Constantinople, Anatolia, and other provinces throughout the late antique / Byzantine period, starting in the third or fourth century. Several flat pier capitals, two of Proconnesian marble, two of marble, and the rest of limestone, are on exhibition in museums (in modern Adana, Anamur, Mersin, Silifke, and Tarsus) located, like Mucuk, in the territory of ancient Cilicia and Isauria. The flat pier capitals and limestone bases, which form a group with those from Mucuk, are indicative of local production in regional workshops. The column / pier capitals, which were produced in Constantinople from the first half of the fifth century onwards were exported to various regions within the Eastern Roman Empire. Thus, different capital forms with varying leaf and motif styles began to be produced in regional workshops using local materials in the second half of the fifth century. This pattern is well demonstrated by the Cilician and Isaurian examples. The rendering of acanthus leaves on the flat pier capitals in Mucuk suggests that the style imported from the capital was adapted to reflect local tastes. It may be concluded that the architectural pieces recorded in Mucuk date to the second half of the fifth or sixth century, based on their motifs and style and by taking into account the general history of Cilicia and Isauria. Moreover, the late antique / Byzantine period architectural elements at Mucuk must be remnants of a church once located in or near the village.
“Göksu Arkeoloji Projesi” kapsamında 2006 yılında yapılan araştırma sonucunda Mucuk Köyü’nde evlerin duvar örgüsünde ve evlerle köy camisinin etrafında mimari plastik eserler belirlenmiştir. Bunlar hepsi kireçtaşından dört çift yarım sütunlu paye başlığı, bir paye başlığı, üç çift yarım sütunlu paye kaidesi, bir sütun kaidesi, duvar örgüsünde kullanılmış bir sütun gövdesi, hayvan figürlü bir friz parçası, boyutları açısından değerlendirildiğinde kiborion ya da templona ait olabilecek kırık bir sütun gövdesi, kare formlu bir altlık ve çift yarım sütunlu bir pencere payesidir. Çift yarım sütunlu paye başlıkları Geç Antik-Bizans Dönemi’nde 3.-4.yüzyıldan başlayarak başkent Konstantinopolis, Anadolu ve diğer eyaletlerde kullanılmıştır. Mucuk Köyü’nün yer aldığı antik Kilikia ve Isauria Bölgesi müzelerinde (Adana, Anamur, Mersin, Silifke, Tarsus) ikisi Prokonnesos mermerinden, ikisi mermerden çoğu ise kireçtaşından çift yarım sütunlu paye başlığı sergilenmektedir. Mucuk’takilerle birlikte bir grup oluşturan kireçtaşından çift yarım sütunlu paye başlıkları ve kaideleri bölge atölyelerindeki üretime işaret etmektedir. 5.yüzyıl ilk yarısından itibaren Konstantinopolis atölyelerinde üretilen sütun/paye başlıkları Doğu Roma imparatorluk sınırları içerisindeki bölgelere gönderilmiştir. Böylece farklı başlık formu ve üzerindeki yaprak ve motif üslubu 5. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bölgesel atölyelerde yerel malzemeye uygulanmıştır. Bu durum Kilikia ve Isauria Bölgesi örnekleriyle de ispatlanabilmektedir. Mucuk Köyü’ndaki çift yarım sütunlu paye başlıkları akantuslarının işlenişi açısından değerlendirildiğinde başkent kökenli akantus üslubunun yerel zevkle harmanlandığı örneklerdir. Mucuk Köyü’ndeki mimari parçalar hem Kilikia ve Isauria Bölgesi genel tarihine bakıldığında hem de motif ve üslup açısından 5.yüzyıl ikinci yarısı-6.yüzyıla tarihlendirilir. Mucuk Köyü’ndeki Geç Antik-Bizans Dönemi’ne ait mimari parçalar ise köyde ya da yakın çevresinde bulunan bir kiliseden getirilmiş olmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 30 |