Studies on Mongolian history in Türkiye started in the 19th century as a part of Turkish history studies with modern methods. Historical texts prior to this period were mainly case reports and sometimes narrative in style. These texts gave very little reference to the Mongols and mentioned them in so far as they were relevant to the history of the formation of the Turkish presence in Türkiye. On the other hand, in the Seljuk and Ottoman sources, there were mentions of the Mongols and Genghis Khan, albeit in a sentence. As interest in the general history of the Turks increased, the history of the Mongols began to be researched. Especially since the beginning of the 20th century, the Mongols and Genghis Khan were mostly considered Turks. With the influence of the idea of Turkism, articles were written giving information about Mongolian history. After the establishment of the Turkish Republic, the Mongols were also included in historical studies and ideas. Except for a few studies, studies that are the product of modern historiography and that analyze Mongolian history away from ideological concerns began to be seen mainly from the beginning of the 1940s. Until today, a significant accumulation has been achieved in studies on Mongolian history, especially in terms of Ilkhanid history in Türkiye. In this article, I attempt to analyze Mongolian historical studies over three stages (i.e., the pre-Republican period, the first years of the Republic, and post-1940s period) under various categories according to their subjects.
Türkiye’de Moğol tarihi üzerine çalışmalar, modern metotlarla yapılan Türk tarihi çalışmalarının bir parçası olarak XIX. yüzyılda başladı. Bu dönemden önceki tarih metinleri, esasen vaka zaptı mahiyetinde ve bazen de hikâyeci tarzda olup Moğollara çok az yer veriyor ve Türkiye’deki varlığımızın teşekkülünün tarihiyle alakalı olduğu ölçüde zikrediyordu. Öte yandan Selçuklu ve Osmanlı kaynaklarında Moğollar, Cengiz Han vb. hakkında birer cümle de olsa bahis bulunuyordu. Türklerin umumi tarihi üzerine ilgiler arttıkça Moğolların tarihi de araştırılır oldu. Bilhassa XX. yüzyılın başlarından itibaren çoğunlukla Moğollar ve Cengiz Han Türk olarak değerlendirildi, Türkçülük fikrinin de etkisiyle Moğol tarihi hakkında bilgi veren yazılar yazıldı. Cumhuriyetimiz kurulduktan sonra, tarih tezlerinde Moğollara da yer verildi. Az sayıdaki bazı çalışmalar istisna olmak üzere, modern tarihçiliğin ürünü olan ve Moğol tarihine dair ideolojik kaygılardan uzak tahliller yapan araştırmalar esasen 1940’ların başından itibaren görülmeye başlandı. Bugünlere kadar Türkiye’de Moğol tarihi üzerine, bilhassa İlhanlı tarihi bakımından ciddi bir birikim sağlandı. Makalemde Moğol tarihi araştırmalarını Cumhuriyet öncesi, Cumhuriyetin ilk yılları ve 1940’lardan sonraki dönem olmak üzere üç aşamada ve konularına göre çeşitli kategorilerde incelemeye çalıştım.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Genel Türk Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Görüş Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 81 |