Although Tengrist beliefs, the religious of Turkish, Mongolian and Siberian peoples, are indirectly referenced in concepts, such as kök, t(e)ŋri, kök t(e)ŋri, yèr, sub/suv, yèr sub/suv, umay, and so on, in Turkic, this ancient religion developed primarily based on Buddhist, Manichaean and Islamic teachings. Ancient Turkic religion has two main branches. The first branch is the Turkish religion that developed along Buddhist and Manichaean lines. The second branch of the old Turkish religion is Islam, which was adopted by the Turks in 10th and 11th centuries and accepted as the state religion by the Karakhanids. The term "mockery", which means to make fun of the deficient, defective, or ridiculous aspects of someone or something, has a rich content in ancient Turkic religions. "Mockery", which is not welcome in religions such as Buddhism and Islam and is considered a religious sin, is dealt with intensively in many religious texts this respect. The present study analyzes the vocabulary of “mockery” as a religious prohibition and sin in the Old Turkic religions of Buddhism and Islam. This study first explores the concept of “mockery” and its place in Buddhist and Islamic thought systems. Second, it traces the appearance of the term in historical Turkic languages. The study identified 32 Turkish terms within the conceptual field of “mockery” (to make fun of). Based on these terms, which were listed as bullet points and analysed thematically and linguistically, it was found that the Turkish language has a rich content of vocabulary based on the conceptual field of “mockery”.
Historical Turkish Languages Buddhism Islam mockery vocabulary
Türk dilinin ilk yazılı belgeleri olan Köktürkler çağında kök, t(e)ŋri, kök t(e)ŋri, yèr, sub/suv, yèr sub/suv, umay vs. gibi kavramlarla dolaylı olarak Göktanrı inancı zikredilmesine rağmen Eski Türk dinî, asıl gelişim alanını Budist, Manihaist ve İslamî öğretiler temelinde bulmuştur. Eski Türk dini, iki ana kola sahiptir. İlk kol, Budist ve Manihaist çizgide gelişim bulan Türk dinidir. Eski Türk dininin ikinci kolu ise, 10 ve 11. yüzyıllarda Türklerce kitleler halinde benimsenen ve Karahanlılar tarafından da devlet dinî olarak kabul edilen İslam dinidir. Günlük hayatta birinin, bir şeyin ya da bir durumun eksik, kusurlu, gülünç yanlarını eğlence konusu yapma anlamına gelen ‘alay (etmek)’, Eski Türk dinlerinde ‘kavramsal’ bir içeriğe sahiptir. Budizm ve İslamiyet gibi dinlerde yapılması hoş karşılanmayan, dinî bir günah olarak da yasaklanan ‘alay (etmek)’ kavramı, bünyesinde bu anlamı yansıtan birçok terim barındırmaktadır. Bu yönüyle, eldeki çalışma Eski Türk dinlerinden Budizm ve İslamiyet’te dinî bir yasak ve günah olarak ‘alay (etmek)’ anlamlı söz varlığındaki dinî terimlere dayalı değerlendirmelerden oluşmaktadır. Çalışmada öncelikle ‘alay (etmek)’ kavramına değinilip ilgili kavramın Budist ve İslamî düşünce sistemleri içerisindeki yeri gösterilerek bu kavram işareti (söz varlığı) içerisinde yer alan terimlerin tarihî Türk dillerindeki görünümü ortaya konacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 10 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 63 Sayı: 2 |