Yatırım anlaşmalarının yaygınlaşması ile birlikte yatırım hukukunda yabancı yatırımların ev sahibi devletin hukukundan bağımsız olarak korunmasını sağlayacak ayrı bir uluslararası hukuk rejimi ve ilkeleri gerektirdiği kabul edilmektedir. Bazı temel ilkelerin devletlerin karşılıklı veya çok taraflı yatırım anlaşmalarında zikredildiği ve yatırım tahkimi uygulamalarında odaklanıldığı görülmektedir. İkili yatırım anlaşmalarında ve ICSID bünyesinde yatırım tahkimi uygulamalarında öne çıkan bir kavram olarak adil ve eşit muamele ilkesi, yatırım hukukunda en temel ilke olarak öne çıkmaktadır.
Adil ve eşit muamele ilkesi içeriğini somut olayın koşulları çerçevesinde adalet, hakkaniyet ve eşitlik kavramlarıyla ilişkili olarak tespit etmek mümkündür. Açık bir tanımından ise bilinçli olarak kaçınıldığı söylenebilir. Bu ilkenin kapsam ve içeriği somut olaydaki veriler ve ilgili devletlerarası anlaşmada düzenlenme şekline göre farklılık arz edebilecektir.
Bu temel ilkenin milletlerarası örf ve adet hukukunun bir parçası olup olmadığı ve milletlerarası örf ve adet hukukuna ait diğer ilkelerle ilişkisi ise tartışmalıdır.
Adil ve eşit muamele ilkesine ICSID uygulamasında iyi niyet, meşru beklenti ve istikrarlı ekonomik çevre, hukuka uygunluk ve keyfi davranmama, şeffaflık ve ayrımcılık yasağı olmak üzere bazı unsurlar getirilmiştir.
yatırım hukuku yabancı yatırım tahkim hukuku milletlerarası tahkim milletlerarası özel hukuk ICSID
Whereby the proliferation of investment treaties, it is recognized that investment law requires a separate international legal regime and principles to protect foreign investments independently of the law of the host state. It is seen that some basic principles are mentioned in bilateral or multilateral investment treaties of states and focused on investment arbitration practices. The principle of fair and equitable treatment, as a prominent concept in bilateral investment treaties and investment arbitration practices under ICSID, stands out as the most fundamental principle in investment law.
It is possible to determine the content of the principle of fair and equitable treatment in relation to the concepts of justice, equity and equality within the framework of the circumstances of the concrete case. It can be said that a clear definition is deliberately avoided. The scope and content of this principle may vary depending on the facts of the concrete case and the way it is regulated in the relevant interstate treaty.
Whether this fundamental principle is a part of customary international law and its relationship with other principles of customary international law is controversial.
The principle of fair and equitable treatment has some elements in ICSID practice, including good faith, legitimate expectation and stable economic environment, compliance with the law and non-arbitrariness, transparency and non-discrimination.
investment law fair and equitable treatment ICSID arbitration law private international law foreign investment
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sözleşme Hukuku, Yasa Çatışmaları, Uluslararası ve Karşılaştırmalı Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Sayı 1 |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Temmuz 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 31 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 2 Sayı: 1 |