Zanaat,
faydalı olma amacı güden ve detaylı teknik ve malzeme bilgisine sahip kişiler
tarafından ortaya çıkarılan ürünleri yapma işidir. Bu sebeple zanaat sanattan
farklı olarak meslek olarak yapılanmıştır. Zanaatkarlar ise zanaat ürünlerini
yaratmak için hem kullandıkları yerel malzemelerin işlem bilgisine sahiptirler
hem de o ürünü ortaya çıkarmak ve devamlılığını sağlamak için gerekli teknik
bilgi ile donanmış kişilerdir. Bu bilgiler uzun yılların birimi ile edilmiş
olan büyük bir deneyimin sonucudur. Bu sebeple bir zanaat ürününü yapma
deneyimini kazanmak, çok zaman alan ve zaman içerisinde değişen ihtiyaçlar ile
yenilenen bir süreçtir. Ancak günümüzde hızlı tüketime olan yönelim, seri
üretim ürünlerinin daha çok talep edilmesine neden olmuş ve zamanla seri
üretime entegre olamayan geleneksel zanaatı olumsuz yönde etkilemiştir. Seri
üretime olan talebin artmasına ve zanaat ürünlerinin unutulup gitmesine sebep
olan en önemli etken zanaat ürünlerinin oldukça meşakkatli ve yavaş olan üretim
sürecidir. Çünkü geleneksel zanaat ürünlerinin yapımı tamamen el işçiliği ile
gerçekleşmektedir. Bu yüzden bir zanaat ürününün teslim süresi seri üretimle
üretilen aynı ihtiyacı karşılayan diğer ürüne göre çok daha uzundur. Sonuç
olarak zamanla geleneksel zanaat ürünleri tercih edilmemeye başlamış ve
zanaatkarlar ekonomik olarak kendilerini desteklemeyen bu kültürel mirası
yapmaktan vazgeçmeye başlamışlardır. Zanaatkârların ekonomik olarak
beslenememesine sebep olan bu durum, zanaat öğrenme isteğini de azaltmış ve bu
geleneksel mirasın nesiller boyunca sürekliliğinin sağlanmasını tehlikeye
sokmuştur. Günümüzde geçerliliğini pek koruyamamış olsa da geçmişte zanaat iç
mekanı oluşturan en önemli mekânsal ögelerden biriydi. Öyle ki zanaat
ürünlerini iç mekânda farklı boyutlarıyla görmemiz mümkündü. Bunlar;
konstrüksiyon odaklı, yüzey odaklı, geçici ve görsellik odaklı, obje odaklı
zanaat olarak 4 alt başlıkta toplanabilir. Ancak günümüzde çoğunlukla
zanaatları obje odaklı veya görsellik odaklı olarak görmekteyiz. Bu bağlamda en
değerli kültürel miraslarımız olan zanaatın yok olmaması için çözüm
üretilmelidir. En etkili çözümlerden biri seri üretim ürünleri ile savaşamamış
olan zanaat ürünlerini modern üretim sistemleri ile entegre etmek ve modern
ihtiyaçlarımıza cevap verecek nitelikte yeniden üretmektir. Böylece
zanaatkarlar hem günümüz yapım süreçlerine dahil olacak hem de tecrübelerinin
modern yöntemlerle zenginleştirip geleceğe aktarma fırsatı bulabilecektir. Bu
çözüm yolunu benimsemiş ve bu yolla zanaat ve zanaatkarlarını hala yaşatan en
önemli ülkelerden biri Hindistan’dır. Hint kültürüne ait çok sayıda zanaat bu
şekilde korunmakta ve gelecek nesillere aktarılmaktadır. Bu zanaatlardan biri
bir perdeleme ve iklimlendirme sistemi gibi kullanılan ‘Jali’dir. Jali geçmişte
Hint kültürüne ait dinsel motifleriyle daha çok tapınaklarda kullanılan bir
düşey ayırıcı panel olsa da bugün modern yapılarında bina iklimlendirilmesine
ve görsel konfora katkı sağlayacak şekillerde kullanılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ağustos 2019 |
Gönderilme Tarihi | 19 Mart 2019 |
Kabul Tarihi | 17 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.