Heyelanlar çeşitli
nedenlerle meydana gelen, toprak parçaları veya kaya parçalarının genellikle
düşey yönde hareketidir. Depremler kadar heyelanların yıkıcı bir etkisi
olmamasının nedeni önceden tahmin edilebilmesi ve yapılan çalışmalarla
heyelanların yıkıcı etkilerinin belli oranlarda önlenebilmesidir. Heyelanların
incelenmesinde tek bir teknikden yararlanmak veya tek bir araçtan yararlanmak yeterli değildir. Birden fazla teknik ve
araçtan faydalanmak konunun daha iyi bir şekilde anlaşılması için gereklidir.
Bu çalışma kapsamında
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Terzioğlu Yerleşkesi yakınındaki bir
bölgede meydana gelen aktif heyelanın incelenmesi amacıyla jeodezi ve jeofizik
alanlarının ortak çalışması kapsamında arazi çalışması, veri değerlendirme ve
modelleme gerçekleştirilmiştir. GPS teknolojisinin gelişmesiyle uydulardan
yayılan ve eş zamanlı olarak alıcılarda toplanan kod ve faz ölçümleri
yardımıyla gerçek zamanlı olarak yüksek doğrulukta konum belirlenmenin
gerçekleştiği sistemler kullanılmaktadır. Yersel ölçme yöntemlerinin aksine
konumlama hızlı, etkin ve ekonomik olarak gerçekleştiğinden yer bilimleri dahil
pek çok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Jeodezik GPS yöntemi ile
yeryüzündeki heyelanın hareketi yüksek doğrulukla tanımlanıp jeofizik
yöntemlerden elektrik özdirenç yöntemiyle de yeraltında meydana gelen
değişim incelenerek analiz yapılmış ve
heyelanın mekanizması ve etkileri belirlenmiştir. Çalışma kapsamında iki
aşamalı ölçüm alınmıştır. Ölçümlerin planlanmasında mevsimsel etkiler göz önüne
alınmıştır. Ölçümlerde “Dipole-Dipole” elektrot dizilimi kullanılmış ve
heyelanın kayma doğrultusunda bir hat üzerinde ölçüm alınmıştır. Bu ölçümler
programlarla desteklenerek yorumlanmıştır. Çalışma sonucunda kampanya tipi
gerçekleştirilen ölçümlerden elde edilecek jeodezik ve jeofiziksel
modellemelerle heyelan alanının güncel hareketinin yönü ve büyüklüğünün
yanısıra heyelanın kayma düzleminin konum ve tüm bu parametrelerin ilişkileri
ortaya çıkarılmıştır. Yaz başında alınan elektrik özdirenç verileri kısmen
yorumlandığında bölgede cm boyutunda kaymalar tespit edilmiş olup, zemin- yüzey
ilişkisiyle doğrulanmıştır. Bu çalışmada kullanılan çok elektrotlu DAÖ
ölçümlerinin yeraltı litolojisinin tahmin edilmesinde ve kayma düzleminin
yerinin tespit edilmesinde faydalı sonuçlar verebileceği sonucuna varılmıştır.
In this study, a series of field study, data evaluation and modelling had been implemented as part of a joint work of geodesy and geophysics for the purpose of examining an active landslide in an area near Çanakkale Onsekiz Mart University Terzioğlu Campus. With the advance in GPS technology, systems that give the most accurate location in real time are being used with the help of code and phase evaluation that are gathered in real time in the receivers that are spreaded from satellites. It is commonly used in multiple fields including earth sciences because the locating is fast, efficient and economic unlike the terrestrial evaluating methods. With the geodetic GPS method, landslide movement on earth had been defined with high accuracy and with one of the geophysics method electric resistivity method, underground changes and sub-surface geometry of sliding landslide had been analized by examining and mechanism and impact of landslide had been determined. Within the scope of the study, two phased evaluation had been obtained. Seasonal impacts had been considered in planning evaluations."Dipole-Dipole" electrode array had been used and measurements had been made on a line in the direction of slip of the landslide. These measurements had been interpreted with the support of the programs. As a result of the study, position of the slip plane of the landslide and the relation of all these parameters had been revealed as well as the direction and magnitude of the current movement of the landslide area with the geodetic and geophysical models obtained from the campaign type measurements. When the electric resistivity data that were obtained in the beginning of the summer were interpreted, slides in cm size had been established in the area and they had been confirmed by ground- surface relation. It was concluded that multiple electrode DCR measurements that were used in this study might have given useful results to predict undersoil lithology and to establish to the location of the sliding base.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yer Bilimleri ve Jeoloji Mühendisliği (Diğer), Fiziksel Coğrafya ve Çevre Jeolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 20 Mart 2019 |
Kabul Tarihi | 5 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 2 |