Introduction: Stroke-related factors seem to have significant effects on sexual functions in physical, biological, and psychosocial areas. This study aims to evaluate the factors affecting the sexual functions of patients after stroke.
Material- methods: This study consisted of 51 (53.1%) male and 45 (46.9%) female patients. Socio -demographics and clinical features of the patients were documented. Sexual functions evaluated with Arizona Sexual Experiences Scale (ASES), International Index of Erectile function (IIEF) and Female Sexual Function Index (FSFI).
Results: The mean age of men and women were 57.76±7.57, and 60.13±12.71 years, respectively. When the ASES cut-off point was 11, we found that 88.5% of the participants (84.3% in men and 93.3% in women) had sexual dysfunction. There was no significant difference between the frequency of sexual dysfunction in women and men (p=0.166, Pearson Chi-square Test). According to univariate ANOVA results, age (p=0.028) and BDI (p<0.001) values had a significant effect on ASES. The side of stroke (p=0.030), Brunstrumm motor evaluation (upper extremity) (p=0.028) and Beck Depression Scale (p<0.001) values had a significant effect on IIEF total values. BDS (p=0.001) values significantly affected FSFI total values.
Conclusion: The data obtained from our study showed that post-stroke sexual dysfunctions are significantly high in Turkish rehabilitation inpatient clinics. Post-stroke sexual dysfunctions are linked to multiple etiologies, both organic (hemispheric lesion side, etc.) and psychosocial (depression, etc.).
Giriş: İnme ile ilişkili faktörlerin fiziksel, biyolojik ve psikososyal alanlarda cinsel işlevler üzerinde önemli etkileri olduğu görülmektedir. Bu çalışma inme sonrası hastaların cinsel fonksiyonlarını etkileyen faktörleri değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Gereç-yöntem: Bu çalışmaya 51 (%53,1) erkek ve 45 (%46,9) kadın hasta dahil edildi. Hastaların sosyodemografik ve klinik özellikleri belgelendi. Arizona Cinsel Deneyimler Ölçeği (ASES), Uluslararası Erektil İşlev İndeksi (IIEF) ve Kadın Cinsel İşlev İndeksi (FSFI) ile cinsel işlevler değerlendirildi.
Bulgular: Erkeklerin ve kadınların yaş ortalaması sırasıyla 57.76±7.57 ve 60.13±12.71 idi. ASES kesme noktası 11 olduğunda, katılımcıların %88,5'inin (erkeklerde %84,3 ve kadınlarda %93,3) cinsel işlev bozukluğu olduğunu bulduk. Kadınlarda ve erkeklerde cinsel işlev bozukluğu sıklığı arasında anlamlı fark yoktu (p=0.166, Pearson Ki-kare Testi). Tek değişkenli ANOVA sonuçlarına göre yaş (p=0,028) ve BDÖ (p<0,001) değerlerinin ASES üzerinde anlamlı bir etkisi vardı. İnme tarafı (p=0.030), Brunstrumm motor değerlendirme (üst ekstremite) (p=0.028) ve Beck Depresyon Skalası (p<0.001) değerlerinin IIEF toplam değerleri üzerinde anlamlı etkisi vardı. BDS (p=0,001) değerleri FSFI toplam değerlerini önemli ölçüde etkilemiştir.
Sonuç: Çalışmamızdan elde edilen veriler, Türkiye'deki rehabilitasyon yataklı kliniklerinde inme sonrası cinsel işlev bozukluklarının anlamlı derecede yüksek olduğunu göstermiştir. İnme sonrası cinsel işlev bozuklukları, hem organik (hemisferik lezyon tarafı vb.) hem de psikososyal (depresyon vb.) olmak üzere birçok etiyolojiyle bağlantılıdır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orjinal Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2022 |
Kabul Tarihi | 21 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |