Amaç: Dispne birçok hastalığın semptomu olabilir. Pulmoner tromboemboli (PTE) bu durumların en önemlilerinden birisidir. Kronik Obstruktiv Akciğer Hastalığı (KOAH) ve PTE birlikte bulunabilmekte ve semptomları birbirini maskeleyebilmektedir. KOAH alevlenme tanılı hastaların d-dimer seviyesi arasındaki ilişkinin tanımlanması ve bağlantı durumunda cut-off değeri belirlemektir. Klinisyenlere hasta yönetiminde yol gösterici olunabilmesi hedeflenmiştir.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışma prospektif olarak yapılmıştır. 18 yaşından büyük, Diyabetes mellitus (DM), Konjestif Kalp Yetmezliği (KKY), malignite gibi ek hastalığı bulunmayan, gebeliği olmayan, Glasgow Koma Skalası (GKS) > 10 olan KOAH alevlenme ile acil servise başvuran 49 kişilik hasta grubu ve herhangi bir hastalığı olmayıp ve dispne ile acil servise başvuran 52 kişilik kontrol grubu ile oluşturuldu.
Bulgular: KOAH hastalarının %65'i erkekti. En sık eşlik eden ek hastalık; 7 kişide (%14,2) saptanan hipertansiyon oldu (p< .05). Fibrinojen ve d-dimer hasta grubunda daha yüksek bulunmuştur (p< .05). KOAH hastalarında d-dimer cut-off değeri 0,97 μg/ml olarak saptanmıştır (p< .05). KOAH atak ile başvuran 3 kişide (%6) pulmoner tromboemboli saptanmıştır (p< .05). KOAH alevlenmesi sırasında C-reaktif protein (CRP), D-dimer, fibrinojen gibi inflamatuar belirteçler artmaktadır.
Sonuç: KOAH alevlenmesi olan hastalarda PTE insidansı önemli ölçüde artmıştır. Acil servise dispne ile başvuran hastalarda PTE mutlaka ayırıcı tanıya dahil edilmeli ve ekartasyon için gerekli işlemler yapılmalıdır.
D-dimer kronik obstruktif akciğer hastalığı pulmoner tromboemboli
Aim: Dyspnea can be a symptom of many diseases. Pulmonary thromboembolism (PTE) is the most important one of these conditions. It can occur together with COPD and PTE, and their symptoms may mask each other. Identify the relationship between d-dimer levels of patients diagnosed with COPD exacerbation; is to determine the cut-off value in case of connection. It is aimed to guide clinicians in their patient management according to the results.
Materials and Methods: This study was conducted prospectively. Patient group was 49 patients presenting to the emergency department with exacerbation of COPD who have no comorbid disease such as malignancy, Diabetes Mellitus (DM), Chronic Hearth Failure (CHF); were over than 18 years old, non-pregnant; and with Glasgow Coma Scale (GCS) > 10 points and the control group consisted of 52 patients who presented to the emergency department with dyspnea who haven't got any diseases.
Results: 65% of COPD patients are male. The most common comorbid disease was Hypertension (p <.05) in 7 patients (14,2%). Fibrinogen and d-dimer were higher in the patient group (p <.05). The D-dimer cut-off value in patients with COPD was 0.97 μg / ml (p<.05). Pulmonary thromboembolism was detected in 3 COPD attack patients (6%) (p <.05). During COPD exacerbation inflammatory markers such as C-reactive protein (CRP), D-dimer, fibrinogen increases.
Conclusions: The incidence of PTE was significantly increased in patients with COPD exacerbation. PTE should be absolutely included in the differential diagnosis in patients presenting to the emergency department with dyspnea and necessary examinations should be performed for the retraction.
D-dimer Chronic Obstructive Pulmonary Disease Pulmonary Thromboembolism
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orjinal Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2020 |
Kabul Tarihi | 13 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 10 Sayı: 2 |