Aim: To investigate the urinary bladder cancer (UBC) patients about their smoking behaviors and to find out the answer for their attitudes and awareness of the exposure cancer relationship.
Material and methods: A cross- sectional study was conducted between January 2018- December 2019.
Results: One hundred seventy- nine histopathologically proven UBC patients were included . The majority of patients (57.1%) attempt to quit smoking before diagnosis. 42.9 %of them quitted during diagnostic procedures or after being diagnosed as cancer. No significant relationship was found between the smoking status and recurrence of the primary tumoral disease. The grade of the primary tumor and chemotherapy applications did not affect the smoking status of the patients (p=0.521 and p=0.949 respectively). When the awareness about their smoking behavior which was one of the major causes for their bladder cancer was asked; 60 % of the participants were absolutely not aware. When the main reason for smoking cessation was asked, the positive influence and strong advice of healthcare professionals for quit smoking were the most important factor for the patients. However, either gradually worsening quality of life or suffering from serious respiratory illnesses (COPD, asthma ) were not the major factors to quit smoking.
Conclusions: Majority of the patients didn’t have any or particularly had idea about the relationship between smoking and urothelial cancers. Among the patients who had harm perception of smoking on their tumoral diseases, majority didn’t believe that quitting would be beneficial after being diagnosed as cancer.
Key words: Awareness ,knowledge , urinary bladder cancer,tobacco smoking
Amaç: Ürotelyal kanser hastalarında tütün maruziyet durumunun,primer hastalıkları ile bu maruziyet ilişkisi konusunda bilgi vefarkındalıklarının değerlendirilmesi amaçlandı .
Gereç ve Yöntem: Ocak 2018-Aralık 2019 tarihleri arasında kesitsel çalışma olarak yapıldı.
Bulgular: Çalışmaya histopatiolojik olarak kesin tanı almış 179 hastadahil edildi. Hastaların çoğunluğu (%57,1) tanıdan önce sigarayı bırakma girişiminde bulunmuşlardı. %42,9‘u ise tanısal işlemler sırasında veya kanser tanısı aldıktan sonra sigarayı bırakmışlardı. Sigara içme durumları ve hastalık rekürrensleri arasında belirgin bir ilişki bulunmadı.Primer tümörün diferensiyasyon derecesi ve kemoterapi uygulamaları hastaların sigara içme durumlarını etkilememişti (sırasıyla p=0,521 and p=0,949). Mesane kanseri etyolojisinin major etkenlerinden biri olarak sigara içimi konusundaki farkındalıkları sorgulandığında katılımcıların %60’ı mutlak olarak farkında değildi. Sigarayı bırakmadaki ana nedenleri sağlık çalışanlarının pozitif etkileri
ve kuvvetli önerileri en önemli faktördü. Ancak ne giderek bozulan yaşam kaliteleri ne de ciddi solunumsal hastalık varlığı ( KOAH, astım ) varlığı major bir sigara bırakma nedeni olamamıştı.
Sonuç: Hastaların çoğunluğu sigara ve ürotelyal tümör ilişkisinden hiçbir şekilde bilgiye sahip değildi veya kısmen bilgi sahibiydi..Tümoral hastalıklarında sigaranın etkisi olduğu konusunda zarar algısı olan hastaların çoğunluğu ise kanser tanısı aldıktan sonra bırakmanın bir faydası olmayacağına inanıyordu
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orjinal Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2020 |
Kabul Tarihi | 8 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 10 Sayı: 3 |