Abstract
Objective: Our study focused on retrospectively assessing variant of concern, specified by the World Health Organization (WHO), with one-step reverse transcription and real-time polymerase chain reaction (RT-PCR) test in SARS-CoV-2 positive patients after three doses of attenuated COVID-19 vaccine.
Methods: 8.520 samples transported with viral nucleic acid buffer (vNAT) tubes between June 2021 and January 31, 2022, were tested and included in the study. All the patients whose samples were included in our research had 3 doses of CoronaVac (Sinovac Life Science Co, Ltd, Beijing, China). Gender distribution was 4686 (55%) female and 3834 ( 45%) males. Variant specific genome regions only found in B.1.351, P.1 and B.1.1.7 as well as ORF1ab and N gene regions are investigated by the Bio-Speedy® Emerging Plus kit (Bioeksen AR-GE Technologies, Turkey) used to identify the variants in the study.
Results: All 8.520 samples were SARS-CoV-2 RT-PCR positive. Our study detected alpha and delta variants in 1460 (17.14%) and 3570 (41.9%) patients respectively. 2570 (30.16%) patients did not have any variants according to test results. It was observed that the spread of beta, gamma and other suspicious variants remained at relatively low rates.
Conclusion: The delta variant became dominant from July until to the end of the year. Declining delta variant rates and increasing cases of suspected variants towards the beginning of December 2021 suggest the omicron variant. Therefore, molecular surveillance studies that are planned to take epidemiological data into consideration and to examine the prevalence and gene-based analysis of local and worldwide variants are required.
sars-cov-2 variants of concern variant B.1.1.7 variant B.1.351 variant P.1 variant B.1.617.2
ÖZ
Amaç: Çalışmamızda, üç doz atenüe COVID-19 aşısı sonrası SARS-CoV-2 polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) testi pozitif saptanan hastalarda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından endişe verici varyantların (“variants of concern – VOCs”) dağılımının geriye dönük olarak değerlendirilmesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntemler: Haziran 2021-31 Ocak 2022 tarihleri arasında laboratuvara rutin çalışma kapsamında viral nükleik asit tamponu (vNAT) tüpü ile gelen ve SARS-CoV-2 RT-PCR testi istenen 8520 örnek çalışmaya dahil edildi. Örneklerin hepsi, 3 doz CoronaVac (Sinovac Life Science Co, Ltd, Beijing, China) aşı geçmişine sahip ve son doz aşıdan en az 28 gün geçtikten sonra alınmış, cinsiyet dağılımı 4686 (%55)’sı kadın 3834 (%45)’ü erkektir. SARS-CoV-2 varyantları; ORF1ab ve N gen bölgelerinin yanı sıra yalnızca B.1.1.7, B.1.351 ve P.1’de bulunan varyant spesifik genom bölgelerini de hedefleyen Bio-Speedy® SARS- CoV-2 Emerging Plus kiti (Bioeksen AR-GE Teknolojileri, Türkiye) ile saptandı.
Bulgular: 8.520 numunenin tamamı SARS-CoV-2 RT-PCR pozitifti. Çalışmamızda sırasıyla 1460 (%17,14) ve 3570 (%41,9) hastada alfa ve delta varyantları saptandı. 2570 (%30,16) hastanın test sonuçlarında göre herhangi bir varyantı yoktu. Beta, gama ve diğer şüpheli varyantların yayılımının nispeten düşük oranlarda kaldığı gözlemlendi.
Sonuç: Çalışmamızda,Temmuz ayından yıl sonuna kadar ise delta varyantının baskın hale geldiği tespit edildi. Bu bağlamda epidemiyolojik veriler ışığında planlanmış, bölgesel ve küresel çapta varyantların sıklığını ve genomik analizlerini irdeleyen moleküler sürveyans çalışmalarının yapılması gerekmektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Bulaşıcı Hastalıklar, Klinik Mikrobiyoloji |
Bölüm | Orjinal Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Kabul Tarihi | 11 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 13 Sayı: 5 |