1800’lü yılların başlarında ortaya çıkan Siyonizm hareketi, Filistin bölgesinde bağımsız bir Yahudi devleti kurma düşüncesi temelinde oluşmuştur. Theodor Herzl’ın öncülüğünde kurumsallaşan hareket, Basel’de gerçekleştirdiği ilk kongresinin ardından hızla geniş kitlelere ulaşmaya başlamıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından somut eylemlere dönüşen bu hareket, 1948’de Filistin’de İsrail Devleti’nin kurulması ile sonuçlanmıştır. Filistin’de Arap-Yahudi çatışması ile karşılaşan İngiltere, sorunu Birleşmiş Milletler’e taşımıştır. 1947’de Birleşmiş Milletler (BM) tarafından sunulan Paylaşım Planı ile Filistin’de gerçekleşen Arap-Yahudi çatışmasına çözüm bulunmaya çalışılmış ancak bu girişim 1948 Arap-İsrail Savaşı ile son bulmuştur. 1967 yılında meydana gelen Arap-İsrail Savaşları’nda İsrail büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Bu ilerleyişin sonucunda, bugün dahi tartışmalara sebep olan 242 ve 338 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararları gündeme gelmiştir. İsrail’in Güvenlik Konseyi kararlarına uymayışının yanı sıra ABD’nin Filistin’in BM’ye üyelik başvurusunu veto kararı, meselenin çözümünü zorlaştıran unsurlardan biri olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) veto kararlarına rağmen 2012 yılında BM’nin Filistin’e, tam üye olmayan gözlemci devlet statüsünü vermesiyle Filistin, uluslararası görünürlük kazanmış, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve BM’nin alt kuruluşlarına katılma hakkına sahip olmuştur. Çalışmada, İsrail’in kuruluşuna giden süreç ve BM’nin Filistin sorununa ilişkin gerçekleştirdiği politikalar konu edilmiştir.
The Zionism movement, which emerged in the early 1800s, was formed on the basis of the idea of establishing an independent Jewish state in the Palestinian region. Institutionalized under the leadership of Theodor Herzl, the movement quickly began to reach large masses after its first congress in Basel. This movement, which turned into concrete actions after the Second World War, resulted in the establishment of the State of Israel in Palestine in 1948. Faced with the Arab-Jewish conflict in Palestine, Britain brought the problem to the United Nations. In 1947, the Partition Plan presented by the United Nations (UN) attempted to find a solution to the Arab-Jewish conflict in Palestine, but this attempt ended with the 1948 Arab-Israeli War. In the 1967 Arab-Israeli War, Israel made great progress. As a result of this advance, UN Security Council Resolutions 242 and 338, which are still controversial today, came to the agenda. In addition to Israel's non-compliance with the Security Council resolutions, the US veto of Palestine's application for membership to the UN was one of the factors that made the resolution of the issue difficult. In 2012, despite the US veto, the UN granted Palestine the status of a non-full member observer state, giving it international visibility and the right to participate in the International Criminal Court (ICC) and UN subsidiary bodies. This study focuses on the process leading to the establishment of Israel and the UN's policies on the Palestinian issue.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ortadoğu Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 17 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 2 |