Purpose: This study is conducted to determine the anxiety and stress levels experienced by midwifery students in their first clinical practice.
Methods: The sample of the study was 63 midwifery students studying in first grade at a public university located in the Central Anatolian region of Turkey and going to begin clinical practice. Data were collected by the student information form, The State-Trait Anxiety Inventory (STAI), and Pagana Clinical Stress Questionnaire (CSQ).
Results: The students expressed their feelings before the first clinical practice as a curiosity (88.9%), excitement (87.3%), stress (44.4%), and worry (38.1). The factors affecting these feelings are; to be learning something new (87.3%), worrying about harming the patient (60.3%), being in a hospital setting (60.3%), worry about failing (31.7%). After the clinical practice of the students; state anxiety point averages (p < 0.001), CSQ total point averages (p = 0.046), and stress levels experienced in the threat (p < 0.001) and harm (p < 0.001) sub-dimensions of this scale increased significantly compared to pre-clinical practice.
Conclusions and Suggestions: It was determined that midwifery students experienced moderate stress and anxiety levels before the first clinical practice. State anxiety and clinical stress levels also increased significantly after clinical practice. Academicians should note that the first clinical practice is very stressful for midwifery students, and they should take steps to reduce students' anxiety and stress levels through information and orientation meetings during the clinical practice.
Amaç: Bu çalışma ebelik öğrencilerinin ilk klinik uygulama öncesi ve sonrası yaşadıkları kaygı ve stres düzeylerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Çalışmanın örneklemini Türkiye’nin İç Anadolu bölgesinde yer alan bir kamu üniversitesinde birinci sınıfta okuyan ve ilk kez uygulamaya çıkacak olan 63 ebelik öğrencisi oluşturmuştur. Veriler öğrenci bilgi formu, Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri ve Pagana Klinik Stres Anketi (KSA) ile toplanmıştır. Verilerin IBM SPSS 21 programında değerlendirildi. Verilerin analizinde; sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, eşli iki örnek t testi ve wilcoxon testi kullanıldı.
Bulgular: Öğrenciler ilk klinik uygulama öncesi hissettikleri duyguları; merak (88.9%), heyecan (87.3%), stres (44.4%) ve endişe (38.1) olarak belirtmiştir. Bu duygulara neden olan faktörleri ise; yeni bir şeyler öğrenecek olmak (87.3%), hastaya zarar verme korkusu (60.3%), hastane ortamında bulunacak olmak (60.3%), hata yapmaktan korkmak (31.7%) olarak belirtmişlerdir. Öğrencilerin klinik uygulama sonrasında; durumluk kaygı puan ortalamaları (p < 0.001), KSA toplam puan ortalamaları (p = 0.046) ile bu ölçeğin tehdit (p < 0.001) ve zarar (p < 0.001) alt boyutlarında yaşadıkları stres düzeyleri klinik uygulama öncesine göre anlamlı olarak yükselmiştir.
Sonuç ve Öneriler: Ebelik öğrencilerinin ilk klinik uygulama öncesi orta düzeyde stres ve kaygı yaşadıkları belirlenmiştir. Ayrıca klinik uygulama sonrası durumluk kaygı ve klinik stres düzeyleri anlamlı olarak yükselmiştir. Akademisyenler ilk klinik uygulamanın ebelik öğrencileri için oldukça stres verici olduğunu unutmamalı ve bu doğrultuda klinik uygulama süresince bilgilendirme ve oryantasyon toplantıları ile öğrencilerin kaygı ve stres düzeylerini azaltacak girişimlerde bulunmaları önerilir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 13 Nisan 2022 |
Kabul Tarihi | 20 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 4 Sayı: 3 |
Genel Sağlık Bilimleri Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.