Rasyonalite ön kabulü üzerine bina
edilmiş olan klasik iktisadi yaklaşım ve politikaların dünya gerçekleri ile
farklı sonuçlar vermesi, zaman içinde beklentileri içeren yeni çalışmaların
ortaya çıkmasına neden olmuştur. Beklentileri içeren modeller insanın duygusal
bir varlık olması noktasından hareketle ekonomi ve psikoloji alanlarının bir
arada ele alınması gerektiğini, iktisadi birimlerin davranışlarının ancak bu
şekilde anlamlı bir şekilde değerlendirilebileceğini ifade etmektedirler. Bu noktadan hareketle çalışma kapsamında TUİK
ve TCMB’nin sağladığı tüketici güveni, genel ekonomik durum beklentisi, enflasyon
beklentisi ve hane halkı tasarruf edebilme beklentisi verileri ile katılım ve
konvansiyonel bankaların fon ve kredileri arasındaki ilişki sorgulanmıştır.
2012 Ocak-2017 Ağustos tarihlerini kapsayan serilerin yapısal kırılma
analizleri sırasıyla Zivot ve Andrews (1992) ve Lee ve Strazicich (2003)
testleri ile yapılmıştır. Devamında seriler arasındaki nedensellik ilişkisi
Hatemi-J ve E. Roca (2014) tarafından geliştirilen asimetrik nedensellik testi
ile sorgulanmıştır. Elde edilen bulgular ışığında yapısal kırılma tarihlerinin
farklı olması; banka müşterilerinin farklı hassasiyet ve kalıplarda olduklarını
göstermektedir. Ayrıca katılım bankalarına dair serilerin diğerine göre daha
gecikmeli yapısal kırılmalara sahip oldukları dikkat çekmektedir. Nedensellik
ilişkilerine bakıldığında da katılım bankalarının daha çok anlamlı nedensellik
ilişkileri barındırdıkları, beklenti ile kredi arasında teoriye uygun bir
ilişkinin olduğu ancak fon miktarı ile anlamlı ilişkinin olmadığı sonuçlarına
ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Tüketici Güveni, Beklentiler,
Katılım Bankaları Fon ve Kredileri
Tüketici Güveni Beklentiler Katılım Bankaları Fon ve Kredileri
The
classical economic approach and its politics built upon the conjecture of
rationality gave different results to the world realities, which led to the
emergence of new studies containing expectations over time. Models that include
expectations are moving from the point of being an emotional being. For this
reason, they express that economic and psychological fields should be taken
together and that the behavior of economic units can only be evaluated in such
a meaningful way. From this point of view, the relationship between
confidence-expectations and funds and credits have been questioned in both
Islamic and conventional banks. General economic situation expectation,
inflation expectation and household saving expectation have taken as
expectations indexes. All data collected from Turkstat and CBRT. Zivot-Andrews
(1992) and Lee-Strazicich (2003) structural break test analysis were conducted
to the series which covers January 2012-August 2017. Subsequently, the
causality relationship between the series was questioned by the asymmetric
causality test developed by Hatemi-J and E. Roca (2014). The obtained findings;
structural break dates of banks are different and it indicates that bank
customers have different sensitivities and patterns. Moreover, it is noteworthy
that the series of participation banks have more delayed structural breaks than
the other ones. When the causality relations are examined, it is found that
participation banks have more meaningful causal relationships. In addition, it
has been found that there is a relationship between expectation and credit, but
that there is no meaningful relationship between expectation and fund amount.
Keywords: Consumer Confidence, Expectations, Participation Banks Funds
and Loans
Consumer Confidence Expectations Participation Banks Funds and Loans
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 22 Kasım 2017 |
Kabul Tarihi | 23 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 3 Sayı: 2 |