The Imamiyyah which affirms the grave life, resurrection and the later
stages of after life, has decorated the consistance of these things in a way
compatible with Imamet, which they have regarded as the continuation of the prophesying.
With the effection of this understanding, they have partnered the Imam to all
the roles that verses have linked to all the prophets in general and to
Muhammad (pbuh) in private, and in some cases they have located him at an upper
level from the prophets. The Imamiyyah which puts an important role in the
imams, starting from the grave inquiry and all other stages after life, has
presented them as “the witnesses of deeds”, “the owners of the account”, “the
scales of justice”, who knows havenly and those deserving of hell from their
faces, the heaven and the hell servers who intercede their shias and without
whose permission nobody can cross the sirat bridge. The Imamiyyah which
partners the imam to the roles of the prophets and sometimes of Allah in the
cases related with the whole grave life and after life stages, has caused the
samiyyah belief to get a marginal consistance in terms of the tavhid principle.
The Imam the witness of the deeds the scale of justice the owner of the account the heaven and the hell servers.
Kabir
hayatı, yeniden diriliş ve sonrası ahiret aşamalarını tasdîk eden İmâmîyye, bunların
içeriğini ise nübüvvetin devamı olarak gördüğü imâmete uygun motiflerle işlemiştir.
Benimsediği bu imâmet anlayışı etkisiyle, nasların genelde tüm peygamberler
özelde ise Hz. Muhammed’le ilişkilendirdiği tüm rollere imâmı da ortak kılmış, bazı
hallerde onu peygamberden daha üst bir konuma taşımıştır. Kabir sorgusundan
başlayarak diğer tüm ahiret aşamalarında imâmlara etkin bir rol yükleyen İmâmîyye,
onları “amellerin şâhidi”, “hesabın sahipleri”, “adâlet tartıları”, cennetlik
ve cehennemlikleri yüzlerinden tanıyan, şîalarına şefâat eden ve izinleri olmaksızın
sırât köprüsünden geçilemeyen “cennet ve cehennem paylaştırıcıları” olarak
sunmuştur.Ölüm ve ötesi tüm ahiret aşamalarında imâmı peygamber ve bazen de Allah’a
ilişkin rollere ortak kılan İmâmîyye, semîyyât inancının tevhîd ilkesi açısından
marjinal bir içeriğe bürünmesine yol açmıştır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 24 Kasım 2017 |
Kabul Tarihi | 15 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 3 Sayı: 2 |