Yeraltı suları bilançosu,
belirli bir zaman aralığında dengede olduğu kabul edilen herhangi bir akifere
giren ve çıkan suyun depolanmadaki değişimi de dikkate alınarak, eşit olması prensibine
dayanır. Kısa sürede yenilenebilen yüzey suları bilançoları doğrudan güncel
beslenim ve boşalımla ilişkilidir. Yeraltı
sularında derin dolaşımlı hatta farklı iklim koşullarında sisteme giren ve
çıkan değişik yaşlardaki sular, beslenim boşalım eşitliğini karmaşık hale
getirir. Beslenim, boşalım değişikliğiyle ilgili
geleceği de kapsayan hesaplamalar, yeraltı suyu bütçesi olarak adlandırılır. 1950’li yıllara kadar sürdürülebilir yeraltı suyu yönetimi,
yeraltı suyu çekimi doğal beslenimi aşmamalıdır kabulü ile yapılmıştır. DSİ
tarafından halen yeraltı suyu işletme sahaları izinleri aynı yaklaşımla
verilmektedir. 1980’ li yıllardan sonra bu yaklaşımın efsane olduğu ilan
edilmiş, boşalım ve beslenimden alıkonan suların hesaplanması giderek beslenimi
göz ardı eden bir yaklaşımı gündeme getirmiştir. Doğru yaklaşım ise
sürdürülebilir yeraltı suları çekiminde doğal beslenimin yanında boşalımdan alıkonan
ve beslenim artışlarını dikkate alan yaklaşımdır. Sürdürülebilir yeraltı suları
çekiminde kuyu yerleri boşalımdan alıkonan ve beslenim artışlarını dikkate alan
yaklaşımla seçilmelidir. Her
sene çekilen yeraltı suyu miktarıyla yıllık beslenim miktarı arasında uzun
süreli bir denge kurulması ve boşalımdan alıkonan su miktarı gelecekte oluşacak
çevre etkisi dikkate alınarak belirlenmelidir.
Konular | Yer Bilimleri ve Jeoloji Mühendisliği (Diğer) |
---|---|
Bölüm | Makaleler - Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2017 |
Gönderilme Tarihi | 25 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |