The Sabres of Paradise, a book written by British historian Lesley Blanch is a novel that focuses particularly on the so-called “Murid Wars”, an important instance of Russia's conquest of the Caucasus and the subsequent genocide and deportation of its autochthonous peoples. Drawing from accounts of the descendants of figures such as Imam Shamil and Hadji Murat, the novel also uses Russian and British accounts to paint a picture of the resistance of the peoples of the Caucasus against the invading Russians. However, Blanch’s book, despite painting a seemingly favorable picture of the Caucasus and its peoples, suffers from a reproduction of the colonialist narrative that is pushed by Imperial Russia. The reasoning behind this unfortunate reproduction lies in the authorial unconscious of Lesley Blanch, which is analyzed through a comparison of The Sabres of Paradise and her another work Journey Into the Mind’s Eye: Fragments of an Autobiography. By adopting an approach that utilizes the work of Jacques Derrida, Jacques Lacan and a number of psychoanalytical critics, this study aims to trace and put into perspective Blanch’s reproduction of the Russian colonialist narrative towards the Caucasus by drawing from work of scholars such as Irvin Cemil Schick and Madina Tlostanova while at the same time analyzing the reviews of The Sabres of Paradise. The study argues that Blanch reproduces the colonial narrative due to a process of loss that is highlighted in Journey into the Mind’s Eye: Fragments of an Autobiography. This argument is supported by utilization of concept of Hauntology put forward by Derrida, an application of the theory of loss and mourning put forward by Freud, and a summary of Lacan’s approach towards desire. The postcolonial [or decolonial] framework of this study owes its debt chiefly to Madina Tlostanova’s Gender Epistemologies and Eurasian Borderlands as it is used as a framework for Blanch’s exoticizing and fetishizing perspective towards the Caucasus Male and the Caucasus Women in The Sabres of Paradise.
Lesley Blanch Postcolonial Studies Decolonialism Psychoanalysis Ghost Studies Poststructuralism Psychoanalytic Literary Criticism
İngiliz tarihçi Lesley Blanch tarafından yazılan Cennetin Kılıçları, “Mürid Savaşları” olarak isimlendirilen, Rusya'nın Kafkasya'yı fethi ve bunu takiben meydana gelen bu bölgenin otokton halklarının sürgün ve soykırımına odaklanan bir romandır. Hacı Murat ve İmam Şamil gibi dönemin önemli figürlerin soyundan gelenlerin aktarımlarına dayanan bu çalışma aynı zamanda Rus ve İngiliz tarihçiliğine dayanarak, işgalci Ruslara karşı bölge halkının ortaya koyduğu direnişi belgelemektedir. Blanch’ın eseri her ne kadar Kafkasya ve halklarına dair görünürde olumlu bir tasviri ortaya koysa da Rus İmparatorluğu’nun kolonyal anlatısını yeniden üretir bir konumda kendisini bulmaktadır. Bu talihsiz yeniden üretimin ardında yatan gerekçelendirme ise Lesley Blanch’ın bir yazar olarak bilinçdışıyla yakından ilişkilidir. Söz konusu bilinçdışı, Cennetin Kılıçları ile yazarın bir diğer eseri olan Zihnin Gözüne Yolculuk: Bir Otobiyografiden Parçalar’ın karşılaştırılması vasıtasıyla açımlanmaktadır. Jacques Derrida, Jacques Lacan ve bir dizi diğer psikanalistin perspektifini kullanan çalışmanın amacı, Blanch’ın Kafkasya’ya yönelik Rus kolonyal bakışının yeniden üretmesinin izini sürmek ve bu yeniden üretimi bir perspektife oturtmaktır. Çalışma bu amacını, Irvin Cemil Schick ve Madina Tlostanova gibi uzmanların çalışmalarından faydalanarak ve Cennetin Kılıçları’nın incelemelerini ele alarak yerine getirmektedir. Çalışma, Blanch’ın kolonyal anlatıyı yeniden üretmesinin arkasında yatan sebebin Zihnin Gözüne Yolculuk: Bir Otobiyografiden Parçalar’da öne çıkan bir yas ve kayıp sürecinden dolayı ortaya çıktığı düşüncesini öne sürmektedir. Söz konusu argüman, Derrida tarafından literatüre kazandırılan Hortoloji kavramının, Freud’un yas ve kayıp kuramının ve Lacan’ın arzu kavramının metin üzerinde uygulamaya konulmasıyla gerekçelendirilmektedir. Çalışmanın postkolonyal [veyahut dekolonyal] perspektifi ise varlığını çoğunlukla Madina Tlostanova’nın Cinsiyet Epistemolojisi ve Avrasya Sınır-Ülkeleri isimli eserine borçludur ki işbu eser, Blanch’ın Kafkasyalı erkeklere ve kadınlara yönelik egzotize ve fetişize edici bakış açısını yorumlamak için kullanılmıştır.
Lesley Blanch Postkolonyal Çalışmalar Dekolonyalizm Psikanaliz Hayalet Çalışmaları Postyapısalcılık Psikanalitik Edebiyat Eleştirisi.
The Sabres of Paradise, a book written by British historian Lesley Blanch is a novel that focuses particularly on the so-called “Murid Wars”, an important instance of Russia's conquest of the Caucasus and the subsequent genocide and deportation of its autochthonous peoples. Drawing from accounts of the descendants of figures such as Imam Shamil and Hadji Murat, the novel also uses Russian and British accounts to paint a picture of the resistance of the peoples of the Caucasus against the invading Russians. However, Blanch’s book, despite painting a seemingly favorable picture of the Caucasus and its peoples, suffers from a reproduction of the colonialist narrative that is pushed by Imperial Russia. The reasoning behind this unfortunate reproduction lies in the authorial unconscious of Lesley Blanch, which is analyzed through a comparison of The Sabres of Paradise and her another work Journey Into the Mind’s Eye: Fragments of an Autobiography. By adopting an approach that utilizes the work of Jacques Derrida, Jacques Lacan and a number of psychoanalytical critics, this study aims to trace and put into perspective Blanch’s reproduction of the Russian colonialist narrative towards the Caucasus by drawing from work of scholars such as Irvin Cemil Schick and Madina Tlostanova while at the same time analyzing the reviews of The Sabres of Paradise. The study argues that Blanch reproduces the colonial narrative due to a process of loss that is highlighted in Journey into the Mind’s Eye: Fragments of an Autobiography. This argument is supported by utilization of concept of Hauntology put forward by Derrida, an application of the theory of loss and mourning put forward by Freud, and a summary of Lacan’s approach towards desire. The postcolonial [or decolonial] framework of this study owes its debt chiefly to Madina Tlostanova’s Gender Epistemologies and Eurasian Borderlands as it is used as a framework for Blanch’s exoticizing and fetishizing perspective towards the Caucasus Male and the Caucasus Women in The Sabres of Paradise.
postcolonial studies edward said orientalism lesley blanch psychoanalysis postcolonialism poststructuralism jacques lacan
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Postkolonyal Çalışmalar, Kültürel çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 24 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 31 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 15 |