Avrupa’da sosyal güvenlik sisteminin finansmanı ülkeden ülkeye farklılıklar göstermekte ve bu farklılıklar ülkelerin refah modelleri ile de bağlantılandırılmaktadır. Sosyal güvenliğin finansmanında iki temel sistem bulunmaktadır: Vergiye (Beveridge modeli) ve prime dayalı (Bismarck modeli) sistemler. Avrupa’da sosyal geleneklere bağlı olarak farklı modeller varlığını sürdürmekle birlikte, son yıllarda iki sistemin birbirine yaklaştığı, karma bir sistem oluştuğu gözlenmektedir. Çalışmada, öncelikle Bismarck, Beveridge ve Karma modelden bahsedilmiş, daha sonra da refah modelleri sağlık sistemleri açısından açıklanmıştır. Gelişmiş ülkeler, sosyal refah hizmetleri açısından, belirli nitelik ve kriterlere göre sınıflandırılmış ve farklı refah devleti kategorilerine ayrılmıştır. Bu konuda literatürde yer alan önemli çalışmalardan biri, Esping Andersen’in refah modeli ayrımıdır. Esping-Andersen, refah modellerini; liberal refah modeli, muhafazakar refah modeli ve sosyal-demokrat refah modeli olarak sınıflandırmıştır. Leibried ise, refah kapitalizminin üç dünyası adını verdiği çerçeveye, bir dördüncü dünya olarak Güney Avrupa Modelini eklemiştir. Çalışmanın amacı farklı refah devletlerinde uygulanan sosyal güvenlik sistemlerinin finansmanına ilişkin politikalara değinilerek, refah modelleri içinde Türkiye’nin yerinin belirlenmesi ve belirlenen model çerçevesinde elde edilen deneyimlerle Türkiye’deki sosyal güvenlik sisteminin geleceğine ışık tutulmak istenmesidir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 7 Sayı: 2 |