Aim: Thrombocytes play a key role in atherosclerosis and acute vascular events. The purpose of this study is to investigate the association between mean platelet volume (MPV), platelet counts as well as other hematological parameters and biodegradable stent re-stenosis.
Methods: 53 patients who underwent percutaneous biodegradable peripheral stent placement procedure were included in this retrospective cohort study. Blood samples were collected a day before the operation. Patients were followed for a mean of 6 months and Doppler ultrasonography (DUSG) was performed for control examination. According to the DUSG results, patients were divided into two groups: Group 1 included patients with ≥50% in-stent re-stenosis and Group 2, with <50% in-stent re-stenosis.
Results: The mean age of the patients was 58.1 (6.7) years. 6 (11.3%) patients were female and 47 (88.7%) patients were male. Eight (15%) had iliac artery and 45 (84.9%) had superficial femoral artery stenosis. Doppler US reports showed that 11 (20.8%) patients had ≥50% in-stent re-stenosis (Group 1). Re-stenosis rates were higher at younger ages (P=0.020). There was no statistically difference between the groups in terms of gender (P=0.636), MPV (P=0.210), PLT counts (P=0.129) or any other hematologic parameters.
Conclusion: Several studies have shown that some blood parameters, especially MPV, are effective on coronary and peripheral stent stenosis. In our study, we found that none of the hematologic or common blood parameters can predict biodegradable stents re-stenosis.
Biodegradable stent Peripheral arterial disease Platelet counts Mean platelet volume
Amaç: Trombositlerin ateroskleroz ve akut vasküler olaylarda önemli bir rolü vardır. Bu çalışmanın amacı, ortalama trombosit hacmi (MPV), trombosit sayıları ve diğer hematolojik parametreler ile biyoeriyebilir stent stenozu arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmaktır.
Yöntemler: Bu retrospektif kohort çalışmaya biyoeriyebilir periferik stentlerle perkütan müdahale yapılan 53 hasta dahil edildi. Kan örnekleri operasyondan bir gün önce alındı. Hastalar ortalama 6 ay takip edildi ve tüm hastalara kontrol amaçlı Doppler ultrasonografi (DUSG) yapıldı. Doppler ultrasonografi sonuçlarına göre hastalar iki gruba ayrıldı: Grup 1’deki hastalarda ≥%50 stentiçi restenoz ve Grup 2’deki hastalarda <%50 stentiçi restenoz mevcuttu.
Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 58,1 (6,7) yıl olup, 6 (%11,3) hasta kadın, 47 (%88,7) hasta erkekti. Sekiz (%15) hastada iliak arter darlığı, 45 (%84,9) hastada yüzeyel femoral arter darlığı mevcuttu. Doppler US raporları, 11 (%20,8) hastada, ≥%50 stentiçi re-stenoz (Grup 1) olduğunu gösterdi. Re-stenoz oranları genç yaşta daha yüksekti (P=0,020). İki grup arasında cinsiyet (P=0,636), MPV (P=0,210), PLT sayısı (P=0,129) veya diğer hematolojik parametreler açısından istatistiksel olarak fark yoktu.
Sonuç: Birçok çalışmada özellikle MPV olmak üzere bazı kan parametrelerinin koroner ve periferik stent stenozu üzerinde etkili olduğu gösterilmiştir. Çalışmamızda, hematolojik veya kan parametrelerinin hiçbirinin biyobozunur stentlerin restenozunu öngöremediğini tespit ettik.
Biyoeriyebilir stent Periferik arter hastalığı Trombosit sayıları Ortalama trombosit hacmi
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kalp ve Damar Cerrahisi |
Bölüm | Araştırma makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 9 |