İkinci Dünya Savaşı döneminde
Türkiye’nin yürüttüğü dış politika ve dönemin uluslararası politik koşulları,
pek çok noktada iç politikaya ilişkin kararların ve uygulamaların da temel
belirleyicisi olmuştur. Bu çerçevede siyasal iktidarın, özellikle savaş döneminde
aktif hale gelen ve basın da dahil pek çok alanda etkinlik gösteren Turancı
harekete karşı tutumu da ülkenin dış politikadaki manevralarına ve uluslararası
konjonktüre bağlı olarak gelişmiştir. Almanya’yla kurulan dostane ilişkiler ve Almanya’nın savaşta aldığı
galibiyetler bağlamında Turancı hareketin 1943 yılının sonlarına kadar resmî
ideoloji tarafından hoşgörüyle karşılanması, hatta bizzat hükümet çevrelerinde
destek bulması; buna karşın Almanya’yla ilişkilerin kesildiği 1944 yılında Turancı
hareketin de beklenmedik bir şekilde tasfiye edilmesi bu etkiyi açıkça ortaya
koymaktadır. Turancı çevrelere yönelik bu tasfiye süreci Alman yanlısı ve Turancı
yayınların teker teker kapatılmasıyla başlamış, Sabahattin Ali-Nihal Atsız
davası sonrasında gelişen gözaltı ve tutuklamalar ve son olarak
‘ırkçılık-Turancılık davası’yla devam etmiştir. Bu çalışmada, Mayıs 1944’te
başlayıp Mart 1947’de sona eren ve Türk siyasi literatürüne
‘ırkçılık-Turancılık davası’ olarak geçen davanın dönemin yazılı basınında ele
alınış biçimi incelenmiştir. Çalışmanın amacı, Türk siyasi tarihinin önemli
gelişmelerinden biri olan ırkçılık-Turancılık davası ve bu dava etrafında
gelişen olayların dönemin iç ve dış siyasetiyle olan bağını ortaya koymak;
ulusal gazetelerin bu davaya yaklaşımı çerçevesinde dönemin basın-iktidar
ilişkilerine ışık tutmaktır. Tarihsel betimleyici analiz yöntemi ile
hazırlanan çalışmada
ilgili dönemde yayımlanan ulusal gazetelerden Akşam, Cumhuriyet, Tan, Tanin, Ulus, Vakit
gazeteleri
taranmış, konu ile ilgili haber ve köşe yazıları analiz edilmiştir.
Irkçılık-Turancılık Davası Turancılık İkinci Dünya Savaşı Tek Parti Dönemi Basını
During the World War II, Turkey’s foreign policy and international political conditions of term were also the main determinants of internal politics decisions and practices. In this context, the stance of political power against Turanist movement, which became active especially in the war term and played an active role in many fields including the press was formed in accordance with the maneuvers of Turkey in foreign political field and the international conjuncture. In the context of friendly relations with Germany and Germany’s success in the war, the Turanist movement was tolerated by the official ideology until the end of 1943 and even supported by the government circles; whereas in 1944, when relations with Germany were cut off, the Turanist movement was also unexpectedly liquidated. This liquidation process for Turanist circles started with the closing of the pro-German and Turanist publications one by one, continued with the detentions and arrests following the Sabahattin Ali-Nihal Atsız case and finally with the ‘Racism-Turanism case’. In this study, the form of handling in press of the case which started in May 1944 and ended in March 1947 and known as ‘Racism-Turanism case’ in Turkish political literature was examined. The aim of the study is to reveal the connection between the Racism-Turanism case which is one of the important developments of Turkish political history and the events that developed around this case with the internal and external politics of term; is to shed light on the press-power relations of term within the frame of main-stream newspapers’ approach to this case. In the study which was prepared by the historical descriptive analysis method, the newspapers of Akşam, Cumhuriyet, Tan, Tanin, Ulus and Vakit were scanned and news and columns about the subject were analyzed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2018 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 11 Sayı: 1 |