Türkiye ekonomik büyüme arzusunu
gerçekleştirebilmek için küreselleşen dünyada ticari konumunu mutlaka
güçlendirmelidir. Dış ticaret dünya ekonomik sistemiyle bütünleşmenin öncelikli
araçlarındandır. Günümüzde her ülke ancak ihracat ve ithalat etkinliklerinde
bulunarak ekonomik büyümeyi veya kalkınmayı gerçekleştirebilir. Bu doğrultuda
çalışmanın amacı Türkiye’de ihracat, ithalat ve ekonomik büyüme arasındaki kısa
ve uzun dönem ilişkileri araştırmaktır. Bunun için çalışmada 1980-2016 yıllık
verileri kullanılmıştır. Yöntem olaraksa literatürdeki en güncel yöntemlerden
olan ARDL Sınır Testi Yaklaşımı uygulanmıştır. Değişkenlere uzun dönemli
eşbütünleşme ilişkisini belirleyen sınır testi yapıldıktan sonra hata düzeltme
modelleriyle kısa dönemli ilişkiler de gözlemlenmiştir. Bulgulara göre
Türkiye’de hem ihracata dayalı büyüme hipotezi hem de ithalata dayalı büyüme
hipotezi geçerlidir. Buna ek olarak uzun dönemde ihracatla ithalat arasında da
eşbütünleşme ilişkisine rastlanılmıştır. Ayrıca değişkenler arasındaki uzun
dönemli ilişkilerin kısa dönemde de var olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç
olarak bu çalışmaya göre, Türkiye uluslararası ticari yapılanma içerisinde daha
fazla yer almalı diğer bir deyişle ekonomisini daha fazla dışa açmalıdır. Dış
ticareti engelleyici doğrudan ya da dolaylı tedbirlere başvurulmamalıdır.
Bununla birlikte Türkiye gelişmekte olan ülkelere özel olan dış ticarette
geleneksel sektörler ağırlığını bilgi ve teknoloji tabanlı sektörlere doğru
kademeli olarak kaydırmalıdır.
Turkey should
strengthen global commercial position in the world to realize economic growth
desire. Foreign trade is the primary means of integration with the world
economic system. Today, every country can only realize economic growth or
development by having activities of export and import. The aim of the work in
this direction in Turkey to investigate between exports, imports and economic
growth relations in short- and long-term.
For this, 1980-2016 annual data was used in the study. As a method, the
ARDL Boundary Testing Approach, which is one of the most recent methods in the
literature, has been applied. Short-run relationships were also observed with
error correction models after the boundary test was performed to determine the
long-term cointegration relationship between variables. Both export-driven
growth hypothesis and import-growth hypothesis is valid in Turkey, according to
the findings. In addition, in the long run, there was a cointegration
relationship between exports and imports. It is also the result of long-term
relationships between variables in the short-run. As a result, according to
this study, Turkey should be more involved in international business system
should lead to more external economies of other words. Direct or indirect
measures to prevent foreign trade should not be resorted to. However,
traditional foreign trade sector in particular to developing countries, which
Turkey must shift weight to information and technology-based industry
gradually.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İşletme |
Bölüm | Ekonomi Ve Finans |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Temmuz 2019 |
Gönderilme Tarihi | 27 Nisan 2018 |
Kabul Tarihi | 25 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 18 Sayı: 3 |