In this study, it is aimed to evaluate whether the relationship between religion and morality is a necessary one. First of all, the existence of a logical relationship between religion and morality in terms of cause-effect relationship is discussed. In this context, based on the proposition "If a person believes in religion A, that person will be moral (within the framework of the moral teachings of that religion)", the validity of the hypothetical syllogism to be created using this proposition has been examined. Thus, it has been demonstrated how vitally important being morality is, especially in terms of monotheistic religions, when it is handled not at the level of behavior but at the level of personality. The basics of morality are briefly mentioned, and "duty" or "intention" and "benefit" or "result", which can be considered as the most basic concepts of a moral teaching, are examined in terms of duty ethics and utilitarianism, and how these concepts should be understood in the context of religion-moral relationship has been examined. The negative consequences that may arise from the displacement or ambiguity of concepts such as purpose and result in a moral system have been analyzed and examples related to the subject have been given. Then, it is discussed with examples whether the same problems exist within the framework of religion-morality relationship. As a result, it is mentioned that the basic building blocks of religion-based moral systems are concepts, as in all moral systems, and it is pointed out that different interpretations of these concepts pose a great threat to the moral system.
Bu çalışmamızda din ile ahlak arasındaki ilişkinin zorunlu bir ilişki olup olmadığının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Öncelikle sebep-sonuç ilişkisi bakımından din ile ahlak arasında mantıksal bir ilişkinin varlığı ele alınmıştır. Bu bağlamda, “Bir kişi A dinine inanıyorsa, o kişi (o dinin ahlaki öğretileri çerçevesinde) ahlaklı olur.” önermesinden yola çıkılarak, bu önerme kullanılarak oluşturulacak şartlı kıyasların geçerlilik durumları incelenmiştir. Böylece, ahlaklı olmanın, davranış düzeyinde değil, kişilik düzeyinde ele alındığı durumlarda özellikle semavi dinler açısından ne denli hayati bir öneme sahip olduğu ortaya konulmuştur. Ahlakın temellerinin neler olabileceğine kısaca değinilmiş, ayrıca bir ahlaki öğretinin en temel kavramlarından sayılabilecek “ödev” ya da “niyet” ve “fayda” ya da “sonuç” ödev ahlakı ve faydacılık açısından incelenmiş ve din-ahlak ilişkisi bağlamında bu kavramların nasıl anlaşılması gerektiği irdelenmiştir. Bir ahlak sistemi içerisindeki amaç ve sonuç gibi kavramların yer değiştirmesi ya da muğlaklaşmasının doğurabileceği menfi sonuçlar tahlil edilmiş ve konuyla ilgili örneklere yer verilmiştir. Daha sonra, aynı sorunların din-ahlak ilişkisi çerçevesinde var olup olmadığı da örneklerle ele alınmıştır. Sonuç olarak, tüm ahlak sistemlerinde olduğu gibi din kaynaklı ahlak sistemlerinin de temel yapı taşlarının kavramlar olduğu kanaati paylaşılmış ve bu kavramların farklı yorumlanmasının ahlak sistemi açısından büyük bir tehdit oluşturduğuna işaret edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dini Araştırmalar (Diğer) |
Bölüm | İlahiyat |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Temmuz 2023 |
Gönderilme Tarihi | 23 Haziran 2023 |
Kabul Tarihi | 12 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 22 Sayı: 3 |