Türk hukuku malik eşin ölümü hâlinde eşlerin birlikte yaşadığı konut üzerinde sağ kalan eşe kendi lehine birtakım taleplerde bulunma hakkı vermektedir. Bu talepler sağ kalan eşin bir ayni hakkın koruması ile eski yaşantısını devam ettirmesi amacına dayanmaktadır. Eşin kendi lehine ayni hak kurulmasına yönelik bu talepleri eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi (TMK md. 240, 255, 279) ya da ölen eşin mirasının tasfiyesinden (TMK md. 652) kaynaklanabilir. Kaynağına göre bu taleplerin kullanım koşulları ve özgülemenin istenebileceği ayni hakların öncelik sıralaması değişmekle birlikte sağ kalan malik olmayan eş konutun kendisine mülkiyet, intifa hakkı veya oturma hakkı ile özgülenmesini talep edebilir. Talebin mirasçılar tarafından kabul edilip yerine getirilmesi mümkündür. Fakat mirasçıların bu talebi reddetmesi hâlinde eşin mahkemeye başvurarak lehine oturma hakkı kurulmasını talep etmesi gerekir. Türk hukukundan farklı olarak İsviçre Medeni Kanunu (ZGB Art. 121/III)’nda oturma hakkı ile sınırlı olarak boşanma nedeniyle de malik olmayan eş lehine konutun özgülenmesi mümkündür Buna göre birlikte yaşanılan konut eşlerden birinin mülkiyetindeyse, diğer eş lehine onun talebi olmasa bile, tazminat ya da nafaka alacaklarına mahsup edilmek üzere, hâkim sınırlı bir süre için oturma hakkı tanınmasına karar verebilir. Türk Medeni Kanunu’nda malik olmayan eş için boşanma hâlinde böyle bir imkân bulunmamaktadır. Oysa ki eş ve varsa çocukların boşanmada da bir ayni hakla korunmak suretiyle eski yaşantısını devam ettirmekte faydaları vardır. Bu çalışmada ZBG Art. 121/III ile İsviçre hukukunda malik olmayan eşe boşanma nedeniyle tanınan imkânın Türk hukukunda da düzenlenmesi üzerinde durulmaktadır. Bu kapsamda ayrıca ZGB Art. 121/III düzenlemesinin Türk hukukuna aynen ya da farklı biçimde alınıp alınamayacağı tartışılmaktadır.
Birlikte Yaşanılan Konut Boşanma Yasal Talep Hakkı Oturma Hakkı
Turkish law gives right to other spouse in case of death of owner spouse to demand various real rights on the the residence where the spouses have lived together. The basis of these demands lies in the aim of the surviving spouse to continue its previous life within the protection of a real right. These requests for the establishment of real rights in favor of the spouse may arise from the liquidation of the property regime between the spouses (TCC art. 240, 255, 279) or the liquidation of the deceased spouse's inheritance (TCC art. 652). Although the conditions of use of these requests and the priority order of the real rights for which allocation may be requested vary depending on the source, the surviving (non-owning) spouse may request the residence to be allocated to it with ownership, usufruct or right of habitation. It is possible for the request to be accepted and fulfilled by the heirs. However, if the heirs reject this request, the spouse must apply to the court and request that the right of habitation be established in its favor. Unlike Turkish law, In the Swiss Civil Code allocating the residence limited to the right of habitation, in favor of the non-owning spouse in case of divorce, is possible (SCC art. 121/III). Accordingly, if one of the spouses has property right on the family house, the judge may decide to grant a temporary right of habitation in favor of the other spouse, to be offset against compensation or alimony receivables, even if the other spouse does not request it. In the Turkish Civil Code, there is no such opportunity for the non-owning spouse due to divorce. However, it may be beneficial for the spouse and children, if any, to continue their old life by being protected in a while by a right in rem in case of divorce. In this article, whether the opportunity given to the non-owning spouse due to divorce in Swiss law should also be regulated in Turkish law, is emphasized. In this context it is also discussed whether SCC art. 121/III can be adopted into Turkish law as it is or in a different form.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre ve Kaynaklar Hukuku (Diğer) |
Bölüm | Hukuk |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 23 Sayı: 4 |