Bu araştırmada 1878-1920 yılları arasında Kars’ta Rum nüfusu ele alınmaktadır. Kars’ta ilk Rum yerleşimi 1865 öncesine dayanmasına karşın topluluğun yoğun olarak gelmesi, 1877-1878 Osmanlı Rus Harbi’nde (93 Harbi) kentin Çarlık Rusya işgaline girmesi ile başlamıştır. Çarlık Rusya yaklaşık kırk yıl süren işgal süresince kentten göç ettirdiği Müslümanlar yerine kendine sadık toplulukları yerleştirmiştir. Bu kapsamda Anadolu’dan ve Kafkasya’dan Rumlar kente göç ettirilmiştir. Rumların farklı coğrafyalardan olması aralarında bir ayrımı da beraberinde getirmiştir. Bu ayrım topluluk arasında sürekli olarak kendini hissettirmiştir.
Kars’a göç eden Rumların büyük kısmı çiftçi olduğundan köylere yerleştirilmişlerdir. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Rumlar, kendileri ile beraber getirdikleri keçi ırkının farklı topluluklar tarafından da yetiştirilmesini sağlamışlardır. Çiftçiliğin yanı sıra taş ustası olan Rumlar ise kentin imaret faaliyetlerinde çalışmak üzere kent merkezine yerleştirilmiştir. Ortodoks inancının yaygınlaştırılması için desteklenen Rum din adamları ise kent merkezinde olduğu gibi köylerde de etkin bir şekilde faaliyet yürütmüşlerdir. Yoğun olarak köylerde yaşayan Rumlar, kentten ayrılmadan hemen önce yaşanan siyasi gelişmelerde aktif rol oynamışlardır. Balkan Savaşları’na kadar Müslümanlar ile iyi ilişkiler kuran topluluk, onlarla kültürel etkileşim içinde bulunmuştur. Balkan Savaşları’nda Yunanistan için Rus yönetiminin desteğiyle yardım toplamışlardır. Türklerin bu duruma tepki göstermesi o güne kadar büyük oranda iyi şekilde sürdürülen ilişkileri bozmuştur. Birinci Dünya Savaşı’nın gergin ortamında ilişkiler iyice bozulmuştur. Bolşevik İhtilali sonrasında yaşanan siyasi boşlukta Rumların bir kısmı çete faaliyetleri yürütmüşlerdir. Kentin yeniden Osmanlı Devleti himayesine girmesi ile kentten ayrılan Rumlar, Tiflis ve Batum’a; oradan da bir kısmı Yunanistan’a göç etmiştir.
Araştırmada Rumların, Kars’ın Çarlık Rusya’nın işgal yıllarında en kalabalık topluluklardan birisi olduğu, kente göç etmeleri, sosyoekonomik durumları, siyasal gelişmeler karşısında tavırları, kentte bıraktıkları izler ve kentten ayrılmaları birinci el kaynaklar başta olmak üzere araştırma eserleri çerçevesinde ele alınmıştır.
In this research, the Greek population in Kars between 1878 and 1920 is discussed. Although the first Greek settlement in Kars dates back to before 1865, the intense arrival of the community began with the 1877-1878 Ottoman-Russian War (93 War) and the city's occupation by Tsarist Russia. Tsarist Russia settled communities loyal to itself instead of the Muslims it expelled from the city during the occupation, which lasted approximately forty years. In this context, Greeks from Anatolia and the Caucasus were immigrated to the city. The fact that the Greeks were from different geographies brought about a distinction between them. This distinction has constantly made itself felt among the community.
Since most of the Greeks who migrated to Kars were farmers, they were settled in villages. The Greeks, who were engaged in agriculture and animal husbandry, ensured that the goat breed they brought with them was bred by different communities. In addition to farming, Greeks who were stonemasons were settled in the city centre to work in the city's soup kitchen. Greek clergy, who were supported to spread the Orthodox faith, carried out activities effectively in the villages as well as in the city centre. Greeks, who lived intensively in the villages, played an active role in the political developments just before leaving the city. The community had good relations with Muslims until the Balkan Wars and had cultural interaction with them. During the Balkan Wars, they collected aid for Greece with the support of the Russian administration. The Turks' reaction to this situation disrupted the relations that had been maintained largely well until that day. In the tense environment of the First World War, relations deteriorated further. In the political vacuum after the Bolshevik Revolution, some Greeks carried out gang activities. After the city came under the protection of the Ottoman Empire again, the Greeks who left the city went to Tbilisi and Batumi; From there, some of them migrated to Greece.
In the research, the fact that the Greeks were one of the most populous communities in Kars during the occupation years of Tsarist Russia, their migration to the city, their socioeconomic situation, their attitude towards political developments, the traces they left in the city and their departure from the city were discussed within the framework of research works, especially primary sources.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Göç Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 23 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 12 Temmuz 2023 |
Kabul Tarihi | 4 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 2 |
Journal of Universal History Studies © 2018 by Sabit Dokuyan is licensed under CC BY-NC-SA 4.0