İslam ümmeti Hz. Muhammed (sav)’in
vefatından hemen sonra, onun yerine kimin halife olacağı konusunda ihtilafa
düşerek, ehl-i sünnet ve şii olmak üzere iki siyasi mezhebe bölünmüştür.
Müslümanların çoğunluğu Hz. Ebu Bekir’i halife olarak seçip ona biat ederken,
bir kısım Müslümanlar da Hz Ali’nin Hz. Peygamber tarafından veliaht tayin edildiğini,
hatta bazı Kur'an ayetlerinin de bu hususu açıkladığını iddia etmişlerdir. Bu
iki mezhep tarih boyunca birbiriyle mücadele etmiştir.
Mezhep
taassubunun İslam dünyasını kasıp kavurduğu günümüzde, taassuptan uzak, İslam'ı doğru anlayıp
yorumlayan aydınlara, âlimlere ve onlara tabi olan ümmete ihtiyaç vardır.
Günümüzde Ortadoğu’da yaşanan kanlı olayların temel sebebi, Hristiyan ve Yahudi
sömürgecilerin siyasi ve ekonomik hedeflerine ulaşmak istemeleridir. Bunlar
hedeflerine ulaşmak için kendi askerlerini kullanmak yerine, İslam adına
kurdukları paravan örgütleri kullanmakta, aynı zamanda mezhep taassubunu
körükleyerek Müslümanı Müslümana kırdırtmaktadırlar. Müslümanların en büyük
sorunu ise, haritaya büyük bakarak esas düşmanı görmek yerine, dar çerçevede ve
mezhebi taassupla olaya yaklaşmalarıdır.
Örneğin, İran
İslam Cumhuriyeti, sırf siyasi hırsları yüzünden Suriye’de kâfirlerle bir olup
Müslümanları öldürmekte ve bunun adına da cihad demektedir. Kur'an'daki cihad
ile ilgili ayetler incelendiğinde, cihadın Müslümanlara karşı değil de kâfir ve
zalimlere karşı yapılması gerektiği görülür. Diğer yandan el-Kâide, Işid/Daeş ve
benzeri hareketler, Şia’ya karşı Ehl-i Sünneti temsil ve savunma iddiasıyla
ortaya çıkmış örgütlenmelerdir. Her ne kadar bu tür örgütler, Müslümanlar
tarafından kurulup finanse edilmese de sonuçta İslami argümanları kullanarak
pek çok gencimizi kandırıp kendi ağları içine çekebilmektedirler. Kur'an’ın
birçok ayetini, bağlamından kopararak siyasi bir mantıkla yorumlayan bu
örgütler, yaptıkları yanlışların Kur’an ve Sünnete uygun olduğunu iddia
etmektedirler.
İşte biz bu makalemizde
bazı ayet ve hadisleri referans gösteren hem Şii hem de Sünni Müslümanların,
birbirlerine silah doğrultacak ölçüde düşmanlığa sürükleyen siyasi
yorumlarından örnekler vereceğiz. Bu durumun düzeltilebilmesi için önerilerde
bulunacağız.
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 4 Sayı: 7 |