Amel kavramı, hem iyi hem
de kötü eylemleri ifade etmede kullanılan bir kavramdır. Amelin bu her iki türü
için de gerçekleştirildiği sırada bazı maksatlar gözetilmekte ve bunların bir
kısmının dünyada, bir kısmının da ahirette neticesi beklenmektedir. Ancak
Kur’an-ı Kerîm’de bazı sebeplerin bu beklentilerin gerçekleşmesinin önüne
geçtiği ve amellere değer kazandıran esas unsurun “iman” olduğu haberi
verilmekte, iman vasfına sahip olmayanlardan sâdır olacak iyi amellerin dahi
Allah katında müjdelenen mükâfâta mazhar olamayacağı ve amellerinin boşa
çıkacağı bildirilmektedir. Kişinin tüm emeklerini bir anda yok mesâbesine
dönüştürebilecek bu unsurların ehemmiyeti açık olduğundan, bu faktörleri
husûsen izah ihtiyacı söz konusudur. Bu cihetle çalışmamızda gâyemiz ilk olarak
amellerin boşa çıkması bağlamında en çok zikredilen “ihbât” kavramını analiz
ederek sonrasında amelleri boşa çıkaran iman problemleri üzerinde durmaktır.
“Deed” is a concept used to
express both good and bad actions. For these two types of deed, some objectives
are observed while they are being implemented. Some of them are expected to be
in the world, some in the Hereafter. However, in the Qur'an, it is reported
that some reasons are preventing these expectations from being realized and
that the faith gives real value to deed and that even the good ones that will
come from non-believers can’t be rewarded. Since those factors that can make
all the efforts of the man in vain in a stroke are cruically important, these
factors are needed to be elaborated in detail. In this context, our first aim
is to analye the term “ihbāt” which is most frequently used word for “going
into nothing” and then to elaborate on the belief problems that cause the deeds
to go in nothing.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 10 |