Education and teaching of the Qur’an has continued uninterruptedly since the period of the Prophet until today. These activities were done orally in the first period of Islamic history. By codification and copyright activities in the field of qiraat and tajweed it moved to the literature works. At this point, this adventure started with Mosa b. Obaydollah al-Khaqani (d. 325/937) continued with Makki b. Abi Talib (d. 437/1045) and Abu Amr al-Dani (d. 444/1053) and it peaked by Ibn al-Jazari (d. 833/1429) and many works have continued to be compiled in every period of history until today.
One of the people who worked in this field was Ottoman scholars Mustafa Niyazi Efendi. His work called Umdat al-Qariin is written in Ottoman Turkish and it is a treatise consisting of approximately thirty-two pages. As the author stated, beside different qiraat, the characteristics of the Hafs qiraat which is the most common, are not known well. According to that, it was written due to the necessity of a study in which the types of Hafs qiraat were presented together.
In this study we analysed and evaluated the treatise of Umdat al-Qariin which is belong to Mustafa Niyazi Efendi who was a scholars of Ottoman period and did a great work in the field of tajweed and qiraat. In this context we tried to explain the difference of this book from the similar works.
Mustafa Niyazi Efendi who was born in 1261/1840 in Karakoch village of İspir district of Erzurum province. He completed the memorization of Qur’an at the age of ten and took grammar (Sarf) and Nahw lessons from Bayburtlu Ibrahim Efendi. Mustafa Niyazi Efendi participated in the Serbian and Montenegro wars in 1278/1861. Visited Rumelia during this seven-year expedition, where he learned the science of qiraat from Sheikh Mahmod Efendi. On his return, he also visited Istanbul and stayed one year in the lodge of Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi Efendi who is one of the Nakşi Sheikh. Then he came to Erzurum by request of his sheikh and served in Ibrahim Pasha and Jafariyya Mosques. Besides, he continued lessons of Cemaleddin Omar Fazel Efendi and also attended qiraat lessons from Ahıskalı Hafız Edhem Efendi.
It is worth the mention of personality of Mustafa Niyazi Efendi. He is a lover of the Qur’an who devoted his life to the Qur’an and was busy with training hafiz. He had lessons from Niyazi Efendi, who had an important place in the science of qiraat. Addition to the works of the author called Umdat al-Qariin and Saned al-huffaz, he has a work called Manasiki Hajj-i Sharif related to the duty of pilgrimage.
Mustafa Niyazi Efendi is a valuable scholar who grew up in the last period of the Ottoman Empire and had wrote book in the field of qiraat and tajweed. For this reason, the language of this study, which is related to tajweed and qiraat, called Umdat al-Qariin, is Ottoman Turkish. In terms of the subjects it contains both tajweed and qiraat aspects. Although the author says that the purpose of writing the book is based on Hafs qiraat's, it also contains a considerable amount of tajweed subjects. The author handled the subjects in a simple and understandable style. While explaining the pronouncing places and features of letters, he made the issue by giving examples of common mistakes.
Some of the topics covered in the treatise are as follows: The definition of the Qur’an, the collection of Qur’an (Mushaf) and its copying activity, Idgam subject, Istiaza and basmala, Wakf and Ibtida, Med subject, concepts of qiraat, riwayat and tariq, prophecies that Hafs read differently, practicing of Hemze letter, pronouncing places (Makhraj) and features of letters (Sefat), Qur’an reading methods, matters to be considered in the Qur’an reading (Recitation).
In the introduction of the treatise, the author gives information about the definition of the Qur’an, its collection and its copying activities. In the continuation of the subject, he conveys the views of the Imams of qiraat about recitation of some words. While dealing with the subjects, sometimes the author gives name of authors and sometimes he gives only the name of the book that he benefit from it. In addition, it happens little that he mention the name of the book and the author together.
Some of the sources used in his treatise are: al-Borhan fi Tawjihil Motashabih al-Qur’an, al-Minah al fikriyya fi Sharh al Moqaddemat al Jazariyya, al-Nashr fil qiraatil ashr, al-Moqaddema fi ma yejibu ala qarehi ayyalama, Gahysunnafe fil qiraati Sabe, al-Etqan fi Olom al-Qur’an, Ethaf al Fazaili bashar, ar-Reaya li tejvid al qiraati wa tahqiqi lafzit-tilawa, Johdol-Moqul, Tahzib al-qiraat, Zobdat al-Irfan, Omdat al-Hollan fi Izahi Zobdat al-Irfan, Dorri yatim, Tajweed adaayya, Hirz al-amani (Sahtibiyya), Nazimet az-zahr, Akilat atrabil qasaed, Ghonyat al-Motamanni fi Sharh Monyat al-mosalli.
Kur’ân eğitim ve öğretimi Hz. Peygamber döneminden itibaren günümüze dek kesintisiz bir şekilde devam etmiştir. Bu faaliyetler ilk dönemlerde şifahî olarak yapılmış ardından kıraat ve tecvîd alanındaki tedvin ve telif faaliyetleriyle kitabiyata taşınmıştır. Bu noktada Mûsâ b. Ubeydullah el-Hâkanî (ö. 325/937) ile başlayan bu telif serüveni Mekkî b. Ebî Tâlib (ö. 437/1045) ve Ebû Amr ed-Dânî (ö. 444/1053) ile devam etmiş İbnü’l-Cezerî (ö. 833/1429) ile zirve yapmış ve günümüze dek nice eserler telif edilerek süre gelmiştir.
Bu alanda çalışma yapanlardan birisi de Osmanlı âlimlerinden Mustafa Niyâzî’dir (ö. 1325/1907). ‘Umdetü’l-Kâriîn adlı eseri Osmanlıca yazılmış olup yaklaşık otuz iki sayfadan oluşan bir risaledir. Söz konusu risale, yazarın da ifadesiyle farklı kıraatler yanında en yaygın olan Hafs rivayetinin hususiyetlerinin gereğince bilinmediği buna bağlı olarak da söz konusu Hafs’ın vecihlerinin bir arada sunulduğu bir çalışmanın gerekliliğinden dolayı kaleme alınmıştır.
Bu çalışmada Osmanlı’nın son dönemlerinde yaşamış, söz konusu tecvîd ve kıraat alanında önemli bir çalışmaya imza atan Osmanlı dönemi âlimlerinden Mustafa Niyâzî Efendi’nin (ö. 1325/1907) ‘Umdetü’l-Kâriin adlı eserinin tahlil ve değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu bağlamda eseri benzerlerinden ayıran özellikler ve kıraat ilmindeki yeri gibi hususlara yer verilmiştir.
1261/1840 yılında Erzurum’un İspir İlçesi Karakoç beldesinde dünyaya gelen Mustafa Niyâzî Efendi, on yaşında hafızlığını tamamladıktan sonra Bayburtlu İbrahim Efendi’den sarf ve nahiv dersleri almıştır. 1278/1861 yılında Sırp ve Karadağ savaşlarına katılan Niyâzî Efendi, yedi sene süren bu seferde Rumeli’yi gezmiş orada Şeyh Mahmud Efendi’den kıraat ilmini tedris etmiştir. Dönüşte İstanbul’a uğramış ve Nakşi Şeyhlerinden Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevî Efendi’nin tekkesinde bir yıl kalmıştır. Ardından şeyhinin isteğiyle Erzurum’a gelmiş İbrahim Paşa ve Caferiyye Camilerinde görev yapmıştır. Diğer yandan Cemaleddin Ömer Fazıl Efendi’nin derslerine devam etmiş bir taraftan da Ahıskalı Hafız Edhem Efendi’den kıraat dersleri almıştır.
Mustafa Niyâzî Efendi’nin ilmî kişiliğinden bahsedecek olursak, hayatını Kur’ân’a adamış, hafız yetiştirmekle meşgul olmuş Kur’ân aşığı birisidir. Özellikle kıraat ilminde önemli yeri olan Niyâzî Efendi’nin kıraat öğrettiği hatta icazet verdiği öğrencileri de olmuştur. Müellifin ‘Umdetü’l-Kâriîn ve Senedü’l-Huffâz adlı çalışmalarının yanında hac vazifesiyle alakalı Menâsik-i Hacc-ı Şerîf adlı eseri vardır.
Mustafa Niyâzî Efendi, Osmanlının son döneminde yetişmiş, kıraat ve tecvid alanında eser ortaya koymuş değerli bir âlimdir. Bu sebeple ‘Umdetü’l-Kâriîn adlı tecvid ve kıraat konularıyla mündemiç bu çalışmanın dili Osmanlıcadır. İçerdiği konular itibarıyla hem tecvid hem de kıraat yönü olan bir çalışmadır. Haddizatında müellif, eserin yazılış amacını Hafs’ın kıraat vecihleri üzerine bina edildiğini söylese de eserin hatırı sayılır oranda tecvid konularını ihtiva ettiği görülmektedir. Müellif, eserinde konuları sade ve anlaşılır bir üslûpla ele almıştır. Harflerin mahreç ve sıfatlarını izah ederken yaygın hatalara ilişkin örnekler vermek suretiyle konuyu tavzih etmiştir.
Eserde ele alınan konulardan bazıları şöyledir: Kur’ân’ın tevkîfîliği, Mushaf’ın cem’i ve istinsah faaliyeti, İdgâm konusu, İstiâze ve besmele, Vakf ve İbtidâ, Med konusu, kıraat, rivayet ve tarik kavramları, Hafs’ın farklı okuduğu vecihler, Hemze’ye dair uygulamalar, Harflerin mahreç ve sıfatları, Kur’ân okuma usulleri, Kur’ân tilavetinde dikkat edilmesi gereken hususlar.
Müellif, eserin girişinde Kur’ân’ın tanımı, cem’ ve istinsah faaliyetlerine ilişkin bilgilere yer verir. Konunun devamında bazı kelimelerle ilgili kıraat imamlarının görüşlerini aktarır. Konuları ele alırken faydalandığı eserlerden bahsederken bazen müellif ismini verirken bazen de sadece eser ismiyle yetinir. Bunun yanında eser ve müellifin adını beraber zikrettiği de olur.
Eserde kullandığı kaynaklardan bazıları şunlardır: el-Burhân fî Tevcîhi Müteşâbihi’l-Kur’ân, el-Minehu’l-Fikriyye fî Şerhi’l-Mukaddimeti’l-Cezeriyye, en-Neşr fi’l-Kırââti’l-‘Aşr, el-Mukaddime fî mâ Yecibu ‘alâ Kâriihi en Ya‘lemeh, Gaysü’n-Nef‘ fi’l-Kırââti’s-Seb‘, el-İtkân fî ‘Ulûmi’l-Kur’ân, İthâfü Fuzalâi’l-Beşer, er-Riâye li Tecvidi’l-Kırâeti ve Tahkîki Lafzi’t-Tilâve, Cühdü’l-Mukill, Tehzîbü’l-Kırâât, Zübdetü’l-‘İrfân, ‘Umdetü’l-Hullân fî Îdâhi Zübdeti’l-‘İrfân, Dürr-i Yetîm, Tecvid-i Edâiyye, Hırzü’l-Emânî (Şâtıbiyye), Nâzimetü’z-Zehr, Akîletü Etrâbi’l-Kasâid, Gunyetü’l-Mütemellî fi Şerhi Münyetu’l-Musallî.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 2 |