Since the revelation process of the Qur'an took place in two grounds, Mecca and Medina, these grounds have been the constant agenda of commentators in determining the correct meaning of the verses in the historical process. This common agenda has manifested itself in different ways in the hands of different writers, resulting in various conceptions of revelation. This study has criticized two separate Meccan-Medani theories arising from the same lands, on the question of whether one was influenced by the other. The study is based on the assumption that Abdülkadir Hamîd's theory sometimes responds explicitly but often implicitly to the theory of Mahmut Muhammed Tâhâ (d.1985).
Kur’ân vahyinin nüzul süreci Mekke ve Medine olmak üzere iki zeminde gerçekleştiğinden tarihi süreçte ayetlerin doğru anlamının tespitinde bu zeminler müfessirlerin değişmez gündemi olmuştur. Bu ortak gündem farklı kalemlerin elinde farklı şekillerde kendini göstermiş, bu durum da çeşitli vahiy tasavvurları ortaya çıkarmıştır. Bu çalışma aynı topraklardan doğan iki ayrı Mekkî-Medenî teorisini birinin diğerinden etkilenip etkilenmediği sorusu üzerinden kritik etmiştir. Çalışma, Abdülkadir Hamîd’in teorisinin bazen aşikar fakat çoğu zaman örtük olarak Mahmut Muhammed Tâhâ’nın (ö.1985) teorisine cevap ürettiği varsayımına dayanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | ARAŞTIRMA NOTU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 1 |