Gazâlî, bilgi nazariyesini şehâdet âlemi ve gayb âlemi ayrımı üzerine kurmakta ve bu temel üzerinde duyusal bir idrakin ancak şehâdet/olgusal alan için mümkün olacağını, gayb/metafizik alan için mutlak bir idrakten söz edilemeyeceğine inanmaktadır. Dolayısıyla Gazâlî, ma’rifetullah konusunda “tümel” ve “nesnel” bilginin ancak vahiy yoluyla bildirileceğini, ancak bu yolun artık kapalı olduğunu; ilham ve keşif yoluyla marifete ulaşmanın mümkün, fakat bu yolun da sınırlı, özel ve sübjektif olduğunu ifade etmektedir. Gazâlî bütünüyle Allah’ın fiili olan âlem ve içindekilerden hareketle marifetullah’a ulaşmanın, herkes için açık ve tek yol olduğunu ısrarla vurgulamakta; bu çerçevede varlık gayesini unutmadan, vahyin yol göstericiliğinde deliller serdeden kelâm ilminin şerefli bir vazife icra edeceğini düşünmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 14 Sayı: 1 |
ISSN: 1309-2030 KADER Kelam Araştırmaları Dergisi