Din-bilim ilişkisi tarihsel süreçte olduğu gibi günümüzde de tartışılmaya devam etmektedir. Hristiyan Avrupa’sında ortaya çıkan tartışmaların İslam dünyasını da etkilediği bir vakıadır. İslam kelamcıları, İslam dini ile bilim arasında bir çatışmanın olmadığı genel kabulüyle hareket ederler. Özellikle bu noktada kelamın vesâil alanı, metafiziğin desteklendiği alan olarak kabul görmektedir. Modern dönemde vesâil alanında önemli bilimsel çalışmaların olduğu görülmektedir bunlardan biri de Nöroteolojidir. Nöroteoloji, davranışı nöral (sinirsel) temelde inceleyip açıklamaya çalışan bilim dalıdır. Bu noktada özellikle dindarlığın nörolojik temelleri ve evrimsel işlevi hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.
Bu çalışmada kelamın en önemli tartışma konularından biri olan kesb nazariyesi, Nöroteolojik açıdan Benjamin libet deneyiyle değerlendirilmektedir. Deney sonuçları yayınlandığında o güne kadar felsefe ve bilim dünyasında tartışılagelen insanın irade özgürlüğü meselesine yeni bir tartışma zemini hazırlamıştır. Özellikle Eş’ârî’nin kesb anlayışının da ciddi tartışmalara sebebiyet verdiği bilinmektedir. Allah’ın mutlaklığı açısından ele alınan bu düşünce, insan özgürlüğü ve sorumluluğunu ortadan kaldırır düşüncesiyle eleştirilmiştir. Ancak Benjamin libet deneyinin, Eş’ârî’nin kesb anlayışına uygun veriler içermesi dikkat çeken bir husus olarak göze çarpmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2019 |
Kabul Tarihi | 28 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 17 Sayı: 2 |
Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.