Bu çalışmada klasik ve çağdaş tefsirlerin Kur’ân’da Allah’ın doğrudan ifadeleri ile O’nun alıntı yaptığı ifadeler arasındaki farklar anlamındaki “konuşmacı boyutları”na yeterli ve tutarlı bir şekilde değinilmediği savunulmaktadır. Bu doğrultuda bu kategorik ayrımların geçmiş dönemlerde yapılmamış olması sebebiyle konuyu açıklamaya yönelik sayısız, bazen de zorlama yorumların yapıldığı iddia edilmektedir. Makalede hem Müslümanlar arası tarihî, hem de kültürler arası güncel öneme sahip tekfir konusu ele alınmaktadır. Bu konu vasıtasıyla tekfir pratiği, Kur’ân’daki çeşitli hitap boyutlarının dikkate alınmasıyla hem Müslümanlar hem de Müslümanlar ile Müslüman olmayanlar arasındaki ilişkiye dair bambaşka görünümler arz etmektedir. Çalışmada “konuşmacı boyutları”nın kategorik ayrımı yöntemi, Kur’ânî bir kavram olarak kâfirûn ve onun türevleri (ve kısmen müşrikûn) üzerinde, yani Müslüman olmayanlara imansız(kâfir) diye hitap edilmesi üzerine uygulanmaktadır. Bu makalenin temel sorusu ise şudur: Herhangi bir Müslüman’ı veya başka inançtan olan kimseyi kâfir olarak nitelemeye (tekfir etmeye) kim, nasıl yetkilidir? Kur’ân’daki peygamber kıssalarından anlaşılmaktadır ki Tanrı’nın ve O’nun peygamberlerinin farklı konuşmacı boyutlarını kullanmaları Tanrı’ya ve peygamberlere farklı iletişim biçimleri ve meşruiyetleri vermektedir. Bu durum özellikle Hz. Muhammet ve Hz. Mûsâ’nın uygulama örneklerinde ve tepkilerinde açıklığa kavuşturmaktadır. Konuşmacı boyutlarının kategorik ayrımı bizim, tekfir pratiğini uygulamanın yanlış olduğunu ve hiçbir meşruiyete dayanmadığını anlamamıza yardımcı olmaktadır. Başkalarının âhiret hayatını etkileyebilecek türden kader-hükmünü vermemek ve bu işi Tanrı’ya bırakmak her Müslüman’ın görevi olmalıdır. Bir Müslüman, muhalif görüşlere dair yargılarında insan onuruna yaraşır ölçüleri koruyan peygamberlerin örnekliğine güvenmelidir. [Mütercim]
Konuşmacı boyutları Tekfir Kur’ân bilimleri Tefsir Kur’ân’da hitap Peygamberlerin hitabı
MAKALENİN TÜRKÇE ÇEVİRİSİNİN YAYIM HAKLARI YAZAR TARAFINDAN TARAFIMA DEVREDİLMİŞTİR. İLGİNİZ İÇİN ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER.
In this study, it is argued that classical and contemporary interpretations are not sufficiently and consistently addressed in terms of the differences between the direct expressions of Allah in the Qur'an and the expressions he cites. In this respect, it is claimed that numerous, sometimes coercive comments were made to explain the subject since these categorical distinctions were not made in the past. The article deals with the issue of historical and intercultural procurement, among the Muslims. Through this issue, the practice of tekfir offers completely different views on the relationship between both Muslims and Muslims and non-Muslims, taking into account the various aspects of the address in the Qur'an. In the study, the categorical separation of “speaker dimensions” is applied on the Qur'an and its derivatives (and partially polytheist) as a concept, namely non-Muslims as unbelievers /infidels. The main question of this article is: Who is authorized to qualify (denounce) any Muslim or anyone of other faiths as an infidel? It is understood from the stories of the prophets in the Qur'an that the use of different speaker dimensions of God and His prophets gives different ways of communication and legitimacy to God and prophets. This situation especially Hz. Muhammad and Hz. It clarifies in the practice examples and reactions of Moses. The categorical distinction of speaker dimensions helps us to understand that it is wrong to practice the repetition-practice and is not based on any legitimacy. It should be the duty of every Muslim to not give the fate-order that can affect the life of others in the hereafter and leave this work to God. A Muslim should rely on the example of the prophets who maintain the dignity of human dignity in their judgments of dissenting views. [Translator]
Speaker dimensions Tekfir Qur'an sciences Addressing in the Quran Tafsir Addressing the prophets
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | TERCÜMELER |
Yazarlar | |
Çevirmenler | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 4 Nisan 2020 |
Kabul Tarihi | 23 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 18 Sayı: 1 |
Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.