Erken dönemlere dayanan Zeydî-Muʿtezilî etkileşimi, Büveyhî veziri Sâhib b. Abbâd’ın Kādî Abdülcebbâr’ı Rey’e davet etmesi ve burada Hazar Zeydîleri’nden birçok âlimin Kādî’den ders alması üzerine artmıştır. Kādî Abdülcebbâr’ın öğrencileri arasında zikredilen ve Zeydî-Muʿtezilî düşünürlerden kabul edilen İbn Şervîn de bu isimlerden bir tanesidir. Kelâm ve fıkıh alanında telifâtı bulunan İbn Şervîn’in eserleri, Hazar sınırları içerisinde kalmamış, Yemen Zeydîleri’ne kadar ulaşmıştır. Bu eserlerden birisi de Ḥaḳāʾiḳu’l-eşyâʾ’dır. Bu risâle, Eşʿarî kelâm geleneğinin aksine Muʿtezile literatüründe kelâmî kavramların tanımları ile ilgili eserlerin fazla olmaması ve -bilindiği kadarıyla- günümüze ulaşmaması dikkate alındığında, özellikle Zeydî-Muʿtezilî kelâmındaki temel terimlerin ve Behşemiyye’nin Zeydî düşünceye etkilerinin daha iyi anlaşılması noktasında bir kılavuz görevi ifa etmektedir. Günümüze kadar ulaştığı bilinen ve Yemen’de bulunan tek yazma nüsha ile daha önceden yapılan bir neşirden hareketle tahkik ve tercümesi yapılan bu eser, bir yandan Zeydî-Muʿtezilî düşüncenin kelâm, fıkıh, cedel, münazara, mezhepler tarihi disiplinlerine dair bakış açısını anlama hususunda önemi hâiz iken, diğer yandan da hâlâ girift bir mesele olarak bilinen aḥvâl teorisine dair kullanılan terimlerin anlaşılması hususunda yardımcı bir kaynaktır. İbn Şervîn, Ḥaḳāʾiḳu’l-eşyâʾ’sında; cevher, araz, çizgi, yüzey, mekân gibi kozmolojiye; mevcûd, maʿdûm, muhdes gibi ontolojiye; ilim, itikad, cehl, zan, şek, zorunlu ve iktisabî bilgi gibi epistemolojiye; delil, medlûl, münazara ve cedel gibi metodolojiye; sünnet, farz, mendub, illet, emir-nehiy, umum-husus gibi fıkıh ilmine; adliyye, mücbir ve kaderî gibi mezhepler tarihine ilişkin kavramlar ile Muʿtezilî öğretilerden tevhid gibi ilâhiyyâta; vaʿd-vaʿîd, hasen ve kabih fiiller, zorunlu ve ihtiyarî fiiller, lütuf, ivaz, tövbe, büyük ve küçük günah gibi adâlete; zât sıfatı, muktezî, muktezâ, musahhih, illet gibi ahvâl teorisine ilişkin toplamda 150 küsur terimi izah etmektedir. “Tanım”a karşılık gelen ḥad ve bununla bir arada kullandığı ḥaḳīḳat kelimelerini, konu edindiği şeyi efrâdını câmiʿ aġyârını mâniʿ biçimde izah eden İbn Şervîn; ilim, kudret, hayy, kelâm, mütekellim, bâkī vb. kavramları bu ilke doğrultusunda hem Allah Teâlâ hem de insan için kullanımı mümkün olacak bir şekilde tanımlamaktadır. Bu tanımlamaları yaparken şiirler, dildeki kullanımlar ve âyetler ile istidlâlde bulunan İbn Şervîn, eserinin sonunda isimleri dilsel, şerʿî ve vazʿî olmak üzere üç kısma ayırmakta ve özellikle mecâz ile hakikatin kısımları hakkında detaylı bilgilere yer vermektedir. Fıkıh usûlünün konuları içerisinde yer alan emir sıygasının ifade ettiği anlamlar üzerinde örneklerle açıklamada bulunulması ise eserin dikkat çeken bir diğer yönüdür.
Doç. Dr. Ulvi Murat KILAVUZ ve hakemler
The Zaydī-Muʿtazilī interaction, which dates back to the early periods, increased when The Būyid vizier al-Ṣāḥib b. ʿAbbād invited Qāḍī ʿAbd al-Jabbār to Rayy and many Caspian Zaydī scholars studied with Qāḍī. Ibn Sharwīn, who is mentioned among the students of Qāḍī ʿAbd al-Jabbār and accepted as one of the Zaydī- Muʿtazilī scholars, is one of these names. The works of Ibn Sharwīn, who had writings in the field of kalām and fiqh, did not remain within the borders of the Caspian and reached the Zaydīs of Yemen; one of these works is Ḥaqāʾiq al-ashyāʾ. Considering that, unlike other theological schools, there are not many works on the definitions of theological concepts in Muʿtazilī literature and -as far as is known- did not reach today, this treatise helps to understand better especially the terms in Zaydī- Muʿtazilī theology and the effects of Bahshamiyya on Zaydī thought. This work, edited and translated based on the only extant manuscript only manuscript found in Yemen and a previous publication, on the one hand, is important in understanding the point of view of Zaydī- Muʿtazilī thought on the disciplines of theology, jurisprudence, debate, history of Islamic sects, on the other hand, it is a helpful resource for understanding the terms used in the theory of aḥwāl, which is still an intricate issue. Ibn Sharwīn in his Ḥaqāʾiq al-ashyāʾ; explains over 150 terms in relation to cosmology such as substance, accident, line, surface, space; to ontology such as existing, non-existence, originated (muḥdath); to epistemology such as knowledge, creed, ignorance, doubt, skepticism, obligatory and acquired knowledge; to methodology such as evidence, madlūl, debate, and disputation; to fiqh such as sunnah, farḍ, mandūb, cause, command-prohibition, general-particular (ʿumūm-ḫuṣūṣ); to the history of sects such as ʿadliyya, compulsionists (mujbira) and qadarī; to divinity such as the oneness of God (tawhīd); to justice such as promise and threat (al-waʿd wa-l-waʿīd), good and evil, necessary and acquired, grace, compensation, repentance, major and minor sins; to the theory of al-aḥwāl such as attribute of the essence, determinant (muḳtaḍī), entail (muḳtaḍā), muṣaḥḥiḥ, cause. Describing ḥadd that corresponds to “definition” and ḥaḳīḳat that he used together with it as collectively exhaustive, mutually exclusive, Ibn Sharwīn defines knowledge, power, living (ḥayy), speech (kalām), speaker (mutakallim), permanent (bāqī) etc. in a way that is true for both God and human beings. While making these definitions, he draws on poems, linguistic usages and verses and divides the nouns into three parts at the end of his work, namely linguistic, religious and conventional (sharʿī and waḍʿī); in particular, he gives detailed information about metaphors and parts of truth. Another striking aspect of the work is the explanation of the meanings of the imperative mood which is included in the subjects of the Methodology of Fiqh.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 29 Eylül 2021 |
Kabul Tarihi | 20 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 19 Sayı: 2 |
Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.