Giderek gelişen insanlığın ihtiyaç
duyduğu yeni kavramları karşılamak için dillerin büyük çoğunluğunda bilinmeyen
karanlık dönemlerde oluşturulmuş köklerle,
kelime türetme yoluna gidilir. Hint-Avrupa ve Hami-Sami dil ailelerinde
kelime kökünde bükülmelerle kökün açık olarak görülemediği gövdeler
türetilirken, Türkçe gibi eklemeli
dillerde yeni gövdeler köke eklenen ekler yardımıyla yapılır. Sürekli devinim
içinde olan dilde çeşitli değişimler görülür; dilin sürekli devinim içerisinde
olması, zamanla bazı kelimelerde anlam daralmalarına, bazı kelimelerde anlam
genişlemelerine ve bunun sonucunda da kelimelerin bilinen anlamı dışında farklı
anlamlar kazanmasına, bazı kelime köklerinin canlılığını yitirmesine, hatta
bazı kelimelerin ölmesine, bazı
kelimelerin ise ses değişimi geçirmelerine neden olur. Eklemeli bir dil olan
Türkçede türeme ve çekim sırasında kök değişikliği söz konusu olmadığı için,
Türkçe kökenli kelimelerin kökleri açık olarak görülmekle beraber, zaman içinde
geçirdikleri değişimler sonucu bazı kelimelerin köklerini açık olarak görmek
mümkün olmamaktadır. Bu çalışmada ölçünlü
dilde kullanılan kelimeler içerisinde bu şekilde kökü açık olarak görülmeyen
kelimeler ve bu kelimelerin köklerinin açık olarak görülmeme sebepleri üzerinde
durulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 2 |