Göç, siyasal, toplumsal ya da ekonomik nedenlerle insanların kitlesel olarak veya küçük gruplar halinde oturdukları yerleşim yerinden ayrılarak başka yerleşim yerine ya da başka bir ülkeye gitmeleri olarak tanımlanabilir. Tarihte yeni yerler feth etmek, kendi nizamını yeni yerlere götürmek gibi toplumların kendi iradesi ile karar verdiği göçler yanında savaş, olumsuz iklim koşulları gibi zorlayıcı etkenlerle meydana gelen göçlerin sayıları da oldukça fazladır. Göçler sonucunda büyük tarihi değişimler meydan gelmektedir. Türklerin Avrupa’ya göçleri, Avrupa kıtasından Amerika’ya göçler gibi. Göçler göç eden üzerinde olduğu kadar göç ettikleri yeni yerleşim bölgesinde yaşayan insanlar üzerinde de büyük değişimlere sebep olmaktadır. Bu değişimlerin izini bir kültür taşıyıcısı olan dilde görmek mümkündür. Ülkemiz 1979’dan itibaren Bulgaristan’da, Afganistan’da, Irak’ta ve Suriye’de meydana gelen toplumsal baskılar ve savaşlar sonucunda kitlesel göçler almıştır. Bunlardan Irak ve Suriye’deki olaylar sonucunda sınırımıza dayanan sığınmacılar yanında Bulgaristan’ın Türkler’e uyguladığı asimilasyon politikaları sonucunda Bulgaristan’dan, Sovyetlerin Afganistan’ı işgali ile Afganistan’dan soydaş göçü almıştır.
Bu bildiride Sovyet işgali sonucunda Afganistan’dan Hatay’a getirilen ve Ovakent mahallesinde ( köyünde) iskân edilen Özbek Türklerinin dillerindeki kod değişimi ve dil karışması incelenecektir. Kod değişimi ve dil karışımı kısaca iki dilli insanlarda bir dili konuşurken bildiği diğer dilden sözcük ve gramer kuralı aktarımı şeklinde ifade edilebilir. Hattâ bazen konuşmacının bir dille başladığı cümleyi, diğer dille bitirmesi de söz konusudur. Kod değişimi ve dil karışımı daha çok iki ayrı dil arası aktarım için kullanılan terimler olmakla beraber biz çalışmamızda bu terimleri Türkçenin iki ayrı kolu olan Türkiye Türkçesi ve Özbek Türkçesi arasındaki aktarım için kullanacağız. Türkiye Türkçesi ve Özbek Türkçesi, ortak yazı dilini kullanırken tarihi süreç içerisinde ayrı coğrafyalarda, ayrı siyasi birlikler içerisinde yaşamlarını sürdürmüş iki Türk ulusunun zamanla birbirinden farklılaşan dilleridir. Günümüzde Türk dilinin bu iki kolunda fonetik, morfolojik ve semantik bazı değişiklikler görülmektedir. Bu bildiride “kod değişimi” ve “dil karışması” terimleri iki dilin değil, bir dilin iki kolundan birbirine aktarımlar için kullanılacak ve iki dil karışması değil iki lehçe karışması üzerinde durulacaktır. Hatay Ovakent mahallesine devlet tarafından yerleştirilmiş Özbek göçmenlerin Türkiye Türkçesi konuşurken dillerine karışan Özbek Türkçesi özellikleri fonetik, morfolojik, leksikolojik ve semantik açılardan incelenecektir. Çalışmada Ovakent mahallesinde yaşayan Özbek Türkleri ile yapılan birebir görüşmelerle elde edilen veriler esas alınacak ve ayrıca bu konuda yapılan diğer çalışmalardan da yararlanılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 2 |