Shankara Tanrı’nın deneyimini O’nun varlığının bir göstergesi olarak kabul
etmektedir. Rasyonel varlıklar gerçektir, ancak bu durumda var olan her şeyin rasyonel
olduğu anlamı çıkmamaktadır. Aslında deneyimlerimizin bir kısmı rasyonel
düşüncenin görüş açısının ötesine geçmemektedir. Bununla beraber, hislerimizin,
deneyimlerimizin birçoğu düşüncelerimizden çok da gerçek sayılmaz.
Anubhava veya içsel farkındalık aklın sınırlarının ötesinde, tarif edilemez bir
garipliktedir. İşte bu fikirlerin non-rational diye tanımlanan hislere yakın olduğu
söylenebilir. Shankara’ya göre, bizler Brahman hakkındaki bilgiye kutsal metinlerin
çevirilerinden ulaşabiliriz fakat onu özümseyemediğimiz sürece önemsiz bir
mesaj olarak kalır. Brahman hakkındaki bilgi yine onunla ilgili deneyimlerle içselleştirilmelidir.
Brahman tecrübesi hakikatin supra-rational bir farkındalığı olup
eleştiri ve sorgulamanın ötesindedir. Sıradan düşünceler ve kelimeler Brahmanubhava
için çok yetersiz ve basit ifadelerle anlatılamayacak durumdadır. Bu yüzden
Shankara Tanrıyla ilgili konularda non-rational tecrübeye vurgu yapar.
Batıda kullanılan “numen” kavramına karşılık Shankara “Brahman”ı kullanır.
Anlaşılmazlık ve gizemlilik Advaita Vedanta’da Brahman’ın karakteristik bir
özelliğidir. Dolayısıyla “numen” kutsallığa, Brahman İşvara’ya karşılık gelir. İkisi
de tek bir gerçeği ifade eder.
Shankara insan ve tanrı arasında ayrım yapmaz. Shankara’ya göre “tamamen
başkalık” (wholly-other) “tamamen benlik” (wholly-me)’dir. Ātman (nefis) ve
Brahman benzerdir. Tanrı son nokta değildir. Tecrübe eden, tecrübe edilen ve tecrübe
arasında hiçbir ayrım yapmayan Shankara’ya göre bu, saf aydınlanmanın en
yüksek noktasıdır.
Bölüm | MAKALELER |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2016 |
Gönderilme Tarihi | 18 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 3 Sayı: 6 |