İnsan onuru, modern insan hakları düşüncesinin temel dinamiklerindendir. Zira bir hakka sahip olmak, onurlu olmayı gerektirdiği gibi; onurlu bir varlığın bazı temel haklara sahip olması da zarurîdir. Bu bağlamda insan, bütün mahlûkat içerisinde özel bir konuma sahiptir. Allah insanı onurlu yaratmış, ona ruhundan üflemiş ve melekleri ona secde ettirmiştir. Allah, en yüce varlıktır. En yüce olana yakınlık ise en büyük onur vesilesidir. Dolayısıyla insan psikolojisi açısından Allah’a yakın olma düşüncesi aslında yadırganacak bir düşünce olmadığı gibi bizzat Allah’ın teşvik ettiği bir husustur. Ancak yakın olmanın şekli ve insanların Allah’ın sevgisini kazanarak yüksek seviyede bir onura sahip olma düşüncesi ilâhî dinlerde farklı formüle edilmiştir. Yahudilik ve Hıristiyanlık’ta onur sahibi olma hususunda fizikî bir yakınlıktan bahsedilirken İslam’da manevî yakınlık ön plana çıkarılmıştır. Başka bir ifadeyle İslam, Yahudilik ve Hristiyanlığın ortaya koyduğu “Allah’ın çocukları” olma düşüncesini “Allah’ın kulları olma” şeklinde tasrih etmiştir. Bu çalışmada İslam hukuku açısından “şer'u men kablenâ” kapsamında değerlendirilen Hıristiyanlık ve Yahudilik ile İslâm’ın Allah tasavvurları ve bu dinlerin insan onuru bağlamında insana Allah nezdinde atfettikleri konum tespit edilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 4 Temmuz 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 18 |