Giriş ve Amaç: Gelişimsel kalça displazisi (GKD) ülkemizde sık görülen ve erken tanı konulup tedavi edilirse başarılı sonuçlar alınabilen bir anomalidir. Çalışmamızda, bebeklik döneminde kalça ultrasonografisi (USG) yapılarak gelişimsel kalça displazili olguların tanınması, erken tedavilerinin sağlanması ve bölgesel bazda hastaneye başvuran ve başvurmayan bebeklerin insidansı değerlendirildi. Bu değerlendirme sonuçları ile amacımız GKD insidansını belirlemek ve tedavi edilen ve edilemeyen hastaların tedavi masraflarının ortalama maliyet analizini yapmaktı.
Metod: Çalışmamıza Haziran 2012 ve Haziran 2015 tarihleri arasında Kafkas Üniversitesi ve Kars Harakani Devlet Hastanesine başvuran 4 haftalıktan büyük 6 aylıktan küçük ultrasonografi yapılmış 2554 bebek alındı. Bu tarihler arasında medikal ve cerrahi tedavi almış hastalar listelendi.
Bulgular: Haziran 2012 ve Haziran 2015 tarihleri arasında Kars bölgesinde 13910 yaşayan bebek mevcut idi. Ultrasonografi yapılan bebek sayısı 2554 idi. USG sonuçlarına göre 5108 kalça Graf sınıflamasına göre değerlendirildiğinde 4586 ( %89.8) kalça tip I, 347 ( % 6.8) kalça tip IIa, 130 ( % 2.6) kalça tip IIb, 26 ( % 0.5 ) kalça tip IIc, 8( % 0.2 ) kalça tip D ve 11( % 0.2 ) kalça tip III-IV olarak tespit edildi. Maliyet analizinde rutin taramanın ortlama iki kat daha fazla karlı oluğu görüldü.
Sonuç: Kars bölgesinde yaşayan bebek oranı ve hastaneye başvuran ve USG yapılan bebek oranları ve sonuçlarına bakılınca gelişimsel kalça displazisinin gözden kaçırılmaması ve tedavi başarısının artırılmasında kalça USG’sinin önemli olduğu saptanmıştır. Bölgesel sonuçlarımız ile ülkemizde USG ile rutin tarama yapılması önerilebilir
Gelişimsel kalça displazisi Kalça ultrasonografisi Graf sınıflaması
Aim: Developmental hip dysplasia (DHD) is an anomaly that is frequently seen in our country and if diagnosed and cured early
successful results can be gained. In our study the diagnose of developmental hip can facts by applying hip ultrasound (USG) in infanthood, supplying early treatment and the incidence of babies who have and haven’t applicated hospital in regional base are evaluated. With these results we aim to define DHD incidence and analyse the average cost of patients who have and haven’t been treated.
Material and Method: 2554 infants more than 4 months and less than 6 months old who applicant Kafkas University and Kars
Harakani State Hospital on the date from June 2012 to June 2015 have been taken to our study. Patients who had medical and surgical treatment have been listed on these days.
Results: 13910 babies were living in Kars region in between June 2012 and June 2015. The number of babies that have been applied ultrasound was 2554. According to USG results when 5108 hips were evaluated according to Graf classification it was determined that 4586 (89.8%) hip type 1, 347 (6.8%) hips type 2a, 130 (%2.6) hips type 2b, 26 (0.5%) hips 2c, 8 (0.2%) hips type D and 11 (0.2%) hips type 3–4. In the average cost it was seen that routine scan is two times more profitable when the following patients and treatment of babies are considered, the efficacy, success and advantage of USG on the diagnosis of DHD is resulted.
Conclusion: When examined, the ratio of infants who lives in Kars region and applicate the hospital, the ratio of babies who have
been applied USG and their results, it is stated that hip US is important in not skipping DHD and increasing the success of treatment. With our regional results, routine seen with USG can be suggested in our country.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Yıl: 2017 Sayı: 3 |