People have always thought that better social conditions of the time and place they live in were possible or could be in the past or in the future, and they have struggled in theory and practice to realize this and have produced realistic or surreal fictional works that describe these. Utopian works are literary but actually sociological texts that describe an ideal, happy and prosperous social order that is far beyond the current conditions. The future designs of utopia are in four periods, from divine-sacred to secular-worldly: Every utopia is the ideal of its creator and can be dystopian for others. In fact, there is a hidden dystopia in every utopian text, and an oppositional search for a way out in every dystopia. Margaret Atwood used the concept of “ustopia” to express this dual relationship, this intertwining. In this study, interpretations will be made on how they are actually utopian texts, based on utopian and dystopian imaginations and content analyses of sample works. Utopia and dystopia are actually fictional social orders shaped by specific historical experiences and ideological preconceptions that carry the spirit of their creator, time and place. In this study, the general theoretical sociological structural constructivism perspective as well as Karl Mannheim's approach to the relationship between utopia and ideology will be taken as basis.
İnsanlar her dönem yaşadıkları zaman ve mekânın toplumsal koşullarının daha iyisinin geçmişte veya gelecekte mümkün olduğunu veya olabileceğini düşünmüş ve bunu gerçekleştirmek için teoride ve pratikte bir mücadele ve bunları anlatan gerçekçi veya gerçeküstü kurgulu eserler vermiştir. Ütopik eserler, mevcut koşulların çok daha ötesinde, ideal mutlu refah bir toplumsal düzenin anlatıldığı edebi ama aslında sosyolojik metinlerdir. Ütopyanın gelecek tasarımları tanrısal-kutsaldan seküler-dünyevi olana doğru dört dönemdir: Her ütopya, kurgucusunun kendi idealidir ve başkaları için distopik olabilir. Aslında her ütopik metnin içinde örtülü bir distopya, her distopyanın içinde de muhalif bir çıkış yolu arayışı vardır. Bu ikili ilişkiyi, iç içe geçmişliği ifade etmek için Margaret Atwood “üstopya (ustopia)” kavramını kullanmıştır. Bu çalışmada ütopya ve distopya imgelemlerinden ve örnek eserlerinin içerik analizlerinden yola çıkarak aslında nasıl üstopik metinler olduklarına dair yorumlamalar yapılacaktır. Ütopya ve distopya aslında yaratıcısının, zamanın ve mekânın ruhunu taşıyan belirli tarihsel tecrübelerden ve ideolojik ön kabullerden şekillenmiş birer kurgusal toplumsal düzendir. Bu çalışmada genel teorik olarak sosyolojik yapısal inşacılık bakış açısının yanı sıra Karl Manheim’in ütopya ve ideoloji ilişkisi yaklaşımı temel alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim Sosyolojisi, Siyaset Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi / Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 18 |
Ulusal ve Uluslararası Alan İndeksleri
Kırıkkale Üniversitesi İslami ilimler Fakültesi Kampüs, 71450 Yahşihan/Kırıkkale
E-posta: kalemnamedergi@gmail.com | e-ISSN: 2651-3595
Sosyal Medya Hesapları:
Twitter: @kalemnamedergi • Instagram: @kalemnamedergi