Architecture has relationships with various disciplines. Today, architecture and biology are perceived from a different angle in relation to technological advancements and attempts at understanding people’s environment. Biomimicry defines people’s effort to better understand nature and its essence. Beyond finding forms, new designs also reflect the effort to use what is learnt from nature in different contexts. What is learnt is used to diversify construction materials, provide the adaptation of structures to their environment, and make energy and recycling cycles in cities more comprehensive and beneficial. The other side of people’s connection to nature is constituted by negative processes that are observed through rising population, environmental pollution, and climate change. While searching for ways to decrease people’s pressure on the environment, living possibilities on different planets such as the Moon and Mars particularly are searched for. This study highlights people’s efforts to understand nature, protect it, and use the knowledge they obtained from nature in various fields. The content of the biomimicry concept is conveyed as it is perceived in architecture. The topic exemplified through an application in which nature on Earth is effective in the design of a settlement on Mars. The design is conveyed under the theme “Designing a Living Space on Mars as a Reflection of Earth”. The suggested design for the planet Mars is examined in the context of its relationship with sustainability, form, city, ecosystem and material.
Mimarlık farklı disiplinlerle ilişki içindedir. Günümüzde mimarlık ve biyoloji, teknolojik gelişmeler ve insanların çevrelerini anlama çabalarına bağlı olarak farklı bir düzeyde ele alınmaktadır. Biyomimikri, insanların doğayı ve onun özünü daha iyi anlama çabasını ifade etmektedir. Yeni tasarımlarda, form bulmanın ötesinde, doğadan öğrenileni farklı bağlamlarda kullanabilme çabasını yansıtır. Öğrenilenler yapı malzemelerinin çeşitlenmesi, yapıların çevrelerine adaptasyonun sağlanması, şehirlerdeki enerji ve geri dönüşüm döngülerinin daha kapsayıcı ve verimli olması için kullanılmaktadır. İnsanların doğa ile ilişkisinin diğer yönünü, nüfus artışı, çevre kirliği, iklim değişikliği gibi durumlar üzerinden gözlemlenen olumsuz süreçler oluşturur. İnsanların çevre üzerindeki baskısını azaltma yolları aranırken, Ay ve Mars başta olmak üzere farklı gezegenlerde yaşam olanakları araştırılmaktadır. Çalışmada insanların doğayı anlama, onu koruma gayretleri ve ondan edindikleri bilgiyi farklı alanlarda kullanma çabaları üzerinde durulmaktadır. Biyomimikri kavramının içeriği, mimarlıkta ele alınış şekli aktarılmaktadır. Mars’taki bir yerleşimin tasarımında, Dünya’daki doğanın etkili olduğu bir uygulama üzerinden konu örneklenmektedir. “Dünya’nın Yansıması Olarak Mars’ta Yaşam Alanı Tasarlamak” teması altında tasarım aktarılmaktadır. Mars gezegeni için önerilen tasarım sürdürülebilirlik, biçim, kent, ekosistem ve malzeme başlıkları ile ilişkisi bağlamında incelenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mimarlık |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 1 |