Türk dünyasının tıp ilmine verdiği değer Türk- İslam coğrafyasında yazılan kitapların çokluğu ile kendini gösterir. Bu coğrafyada yüzlerce yıl öncesinden başlanarak gerek sağlığı korumaya gerekse tedavi etmeye yönelik pek çok eser kaleme alınmıştır. Bunlar arasında Müfredât-ı İbn Baytar Tercümesi, Edviye-i Müfrede, Mün- tahâb-ı Şifâ, Bâhnâme gibi eserleri saymak mümkündür. Bu eserlerde bugün halk hekimli- ği olarak niteleyebileceğimiz uygulamaların yanında modern tıbba kaynaklık eden, onunla paralellik gösteren kimi uygulamalar da bulu- nur. İnsanın varlığından beri hastalıkların da var olması hastalıklara çare aramanın, insanlık tarihinin en eski davranışları arasında yer al- masını gerektirir. Günümüzden yüzlerce yıl önce, zamanımızın tekniği ve imkânları ile mu- kayese edilemeyecek dönemlerde kaleme alı- nan eserlerin şimdikine benzer tedavi yöntem- lerini sunması, onların niteliğini göstermesi bakımından önemlidir. Söz konusu eserler, yalnızca hastalıklar ve tedavileri hakkında bilgi vermeyip toplumsal hayatımızın belli bir kesi- tine dair ciddi fotoğraflar da sunarlar. Bu göz ile bakıldığında geçmişin hekimlerinin bizlere bıraktıkları yazılı eserlerin önemi daha iyi anla- şılabilir. Ele aldığımız Netîcetü’l-Fikriyye’yi de bu eserler arasında saymak mümkündür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitap Tanıtımları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 17 Sayı: 67 |