Yaşamının hemen her anında kurgunun, kurmacanın, farklılığın ve özgünlüklerin peşinden koşan insanoğlunun tekdüzeliği, sıradanlığı ve bayağılığı reddeden bir yapısı/tavrı söz konusudur. İnsanoğlunun şeylere karşı takındığı bu tavrı aynı zamanda normal, sıradan ve ideal sıradan tiplere karşı da takındığı anlaşılmaktadır. Bu anlamda özellikle sözlü anlatıların hemen hepsi çoğu kez soylu davranışlar sergilemeyen aykırı tipler üzerinden tasarlanır, üretilir ve sunulur. Kusurlu gibi görünen yüzeysel ve derin yapılar, uyumsuz olarak anlamlandırılan şeyler ve tipler, esasında hayatı anlamlandıran, zıtlıkları belirginleştiren ve kültürel belleğe gerçek anlamda damgasını vuran özgün imgelerdir. Modern dünyanın hafızasına kazınan ve günümüzde de plaza, otel, kilise ve geniş bahçeli saraylara kopyaları yapılan yedi harikalar, esasında insanoğlunun olağanüstülüklere karşı kendilerini alamadıkları sıra dışı tahayyül ve tasarımlarının vücut bulmuş dışavurumuydular. Benzer durumların oyunlarda, oyuncaklarda, eğlence organizasyonlarında, kıyafet ve mekân tasarımlarında, kültürel ekonomik ürünlerde, reklamlarda ve sözlü anlatıların genelinde büyük bir keyifle ve özlemle oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Köroğlu, Deli Dumrul, Tepegöz, Nasreddin Hoca, Keloğlan, Robin Hood, Sfenks, Rapunzel, Hulk, Batman, Spiderman ve Superman pek çok sıra dışılıklar içeren tasarımların ana aktörleridirler. Araştırma bu yönüyle sosyokültürel bağlamda göze çarpan anormalliklere dikkat çekecek, özellikle sözlü anlatılarda olağanüstü tasarımların imgesel görüntüleri olan anormal tipleri ve bunların işlevlerini ele alacaktır. Sonuçta anormal tasarım ve tiplerin, her zaman yeniden kurgulanan dünya sahnesinde oynadığı rolün önemi ve vazgeçilmez fonksiyonu ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 17 Sayı: 68 |