Çok eski çağlardan beri farklı milletlerin birbirleriyle iletişim kurma çabaları, alışveriş ortamı, bazı şeyleri kayıt altına almak istemeleri, yeni bir dil öğrenme arzusu, dini öğrenme ve dinî kaynakları anlama isteği gibi pek çok nedenlerle kelime listeleri, sözlükçe (hacmi küçük, kısa sözlükler) ve zamanla sözlükler oluşturulmaya başlamıştır. Gün geçtikçe, sözlükler çeşitlenmiş, farklı türler ortaya çıkmış, sözlük bilimi (leksikografi) adıyla bilim dalı oluşturulmuştur. Teori ve uygulama olarak bu alandaki ilerlemeler her geçen gün artmaktadır. Bu bilimin esasını oluşturan sözlükle ilgili pek çok tanım yapılmış ve görüşler ortaya konulmuştur. Sözlük kelimesinin tanımı yapılırken zaman zaman, ideal bir sözlüğün nasıl olması gerektiği de ayrıntılı olarak tanımlara yansımıştır. Bu aşamada, tanımların ne eksik ne de fazla bilgi içermesi, eskiden beri kullanılan “efradını cami, ağyarını mâni” sözüne uygun olması, tüm sözlük çeşitlerini ve genel özellikleri yansıtacak bilgiyi aktarması; son gelişmelerin, ilerleme ve değişimlerin de takip edilerek güncelleme yapılması beklenmektedir. Makalede, sözlük kelimesinin dünyada farklı dillerde ve bugünkü Türk dillerinde kullanım biçimlerine örnekler verilmiş, Türk dilinde günümüze kadar, tarih boyunca sözlük anlamında hangi kelimelerin kullanıldığı ve kelimelerin yansıttığı anlamlara değinilmiş, çağımızdaki gelişmeler de dikkate alınarak son zamanlarda yapılan çeşitli tanımlardan yola çıkılıp sözlük kelimesi ele alınmıştır. Bu tanımların kesişen ve ayrılan yönleri ortaya konulmuş ve değerlendirme yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 17 Sayı: 68 |