İlk yazılı metinlerinden itibaren çok çeşitli kültür çevrelerine ait metinlere sahip olan Türkçe, bu çevrelerde ürettiği metinlerinde oldukça zengin bir söz varlığına sahiptir. Türkçenin söz varlığı, kimi arkaik biçimlerle birlikte, modern yazı dillerine kadar ulaşabilmiş ve geniş bir coğrafyaya yayılmış birçok dil verisini bünyesinde saklamaya devam etmiştir. Ne var ki, on iki asırdır devam eden yazılı dilin örnekleri, söz varlığı açısından bazı kelime formlarının izahı için problemleri de beraberinde getirmiştir. Tarihsel metinlerde, sahip olduğu kavramsal alanların anlaşılması için karşılaştırmalı yöntem ile ele alınan formlar, kimi yaklaşımlarla anlaşılma imkanı bulurken, bazıları hâlâ belirsizliğini korumaktadır. Bu açıdan, bazı formların farklı açılardan, diğer yaklaşımlarla yeniden değerlendirilmesine gerek duyulmaktadır. Türklük Bilimi çalışmalarında bugüne kadar çok defa ele alınan oksuz formu, bütün açıklamalara rağmen yine problemli vaziyetini korumaktadır. Genellikle yazıtlardaki örnekler üzerinden açıklanmaya çalışılan formun, özellikle Budist Uygur çevrelerinde yazılan metinlerdeki durumu, daha önceki yaklaşımları kavramsal açıdan şüpheli kılmaktadır. Bu makalede, tarihsel metinlerde tanıklanan oksuz formunun ilk örneklerinden ikileme şekillerine kadar bütün tanıkları kavramsal açıdan değerlendirilerek formun gramerleşme aşamaları ışığında kavramsal gelişimi incelenecek ve yeni bir anlamlandırma teklifi yapılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 18 Sayı: 72 |