İnsanoğlu, hayatın bir getirisi olarak varlık alanına dair tüm unsur ve kavramların yanı sıra yaşadığı yerlere de ad vermiştir. Başta dilsel bir gösterge olan bu adların yapısal özellikleri bir yana nasıl ortaya çıktığı yahut neye göre verildiği o dilsel göstergenin derin yapısına nüfuz edildiğinde ortaya çıkmaktadır. Yer adları, coğrafi ve tarihî bağlamlarla ilişkili olarak mekânın kimliğini ve toplumsal hafızasını yansıttığından yerleşim yerlerinin tarihini ve kültürel kimliğini anlamak için bir anahtar işlevi görmektedir. Dolayısıyla adların oluşumu ve verildiği bağlamı anlamak için sosyokültürel, tarihî ve coğrafi etmenlerin göz önünde bulundurulması önem arz etmektedir. Türklerin tarih boyunca çeşitli nedenlerle yerleştikleri mekânlara verdikleri adlar, bir isimden öte geçmişten bugüne yaşadıkları coğrafyalar, inanç dünyaları, oluşturdukları sözel edebiyat ve tarih temelinde hatırlamayı sağlayan bir kimliği ifade etmektedir. Bu bağlamda çalışmada Erzurum ilinin Olur ilçesine bağlı ortak isim ile Karacasu olan Aşağıkaracasu ve Yukarıkaracasu adları verilmiş iki köy ele alınarak bu iki köyün tarihî süreçteki durumlarına değinilmiş ve ad almalarına kaynaklık eden “Karacaoğlan” adı etrafında oluşmuş efsane metinlerinden hareketle çeşitli değerlendirmelerde bulunulmuştur. Köylerin adlarının kökeni ve ad verilişindeki tarihî, sosyokültürel etkenler ele alınarak Devletin uluslaşma sürecinin devamı niteliğindeki politikaları neticesinde ad vermede, Karacaoğlan adı etrafında oluşmuş efsaneler incelenmiş ve halk biliminin bu süreçteki rolü vurgulanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi, Türk Halk Bilimi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 21 Sayı: 83 |