Bu makale dingin bir fert ve toplum oluşturma konusunda Nursî’nin fikirleri
ve düşüncelerinin analizi üzerinde odaklaşmaktadır. Nursî’nin toplum modeli,
dini esas alan, inancın merkezde olduğu ve bütün muamelelerde Allah rızasının
esas tutulmasının lazım geldiği ve münafese eden (iyilikte yarışan) bir toplum-dur. Çünkü din fıtrattır ve gerçek anlamda dini yaşayan bir toplumda fıtrat
dinginlik kazanır, ilahî ruh canlanır, fıtrat tekâmül elde eder ve millet en ideal
bir toplum haline gelir. Nursî dini fıtrî bir ihtiyaç olarak görmekte hem fert
hem de toplumun mükemmelliği ve yeteneklerinin inkişaf etmesinin en hayati
unsuru olarak dini kabul etmektedir. İman insana sorumluluk yüklemektedir.
Bundan dolayı insanın gerçek anlamda milletine fedakârlıkta bulunması dini
duygunun insanda hâkim olmasına bağlıdır. İslam dünyasını bir araya getiren,
toplumdaki fertleri kaynaştıran en büyük iksir dindir. Dinin toplumda ihmal
edilmesi toplumu dağıtan ve onu kaoslara sürükleyen en büyük neden olmuş-tur. Sık sık Risale-i Nur’da Esmâ-i Hüsnâ’nın fonksiyonerliğine atıfta bulunan
Nursî evrendeki cazibeyi Allah’ın Vedûd isminin tecellisi olarak tefsir etmekte-dir. O halde evrendeki gezegenlerin cazibe kanunu ile fezada devran etmesi ve
ahenkli bir birlik oluşturması toplumlar için bir örnek olmalıdır. Toplumları
bir arada tutma, onları ahenk içinde yaşatma Vedûd isminin tecellisine yani
toplum fertlerinin birbirlerini sevmesine bağlıdır. Bu isim toplum fertleri tara-fından ne kadar davranışlarda yansıtılırsa toplumdaki bağlar da o derece kuv-vetli ve ahenk o derece sarsılmaz olur. Nursî’nin cihat hakkındaki düşüncesi,
ayetlerin tarihi bağlamları ve dinin merkezi ilkelerini esas almaktadır.
The article focuses on the idea and opinion of Nursî about the formation of a
peaceful society. According to Nursî; betterments in the welfare and capability
of people and the community are brought about to produce a peaceful and
libertarian environment; and this is the environment in which the duties of
the people are fulfilled. Nursî hence emphasized the importance of calmness
in the individual and society and showed that faith and Islamic values carry
out great functions. According to him, religion is a way of life in agreement
with nature. For this reason Nursî’s community model is one that is based
on religion and centered around belief as well as Allah’s consent to determine
the correct actions when dealing with the outer and inner world. Sometimes
Nursî referred to the functionality of God’s attributes in the Risale-i Nur as
means of expounding the harmony in the universe and as a reflection of Allah’s
name “Vedûd”. Thus, macro and micro cosmic entities in the universe have
gravitational forces in synchrony and fine tuning which can be considered as
portends and which constitute an amazing unity which should be a good ex-ample for human societies. To keep communities together, to enable them to
live in harmony and for people to love one another depends on the reflection of
Vedud’s name. Whenever this name is reflected by individuals in communities
then connections in communities become powerful and unity arises. Nursî’s
opinion about jihad takes into consideration historical contexts and the very
central principles of religion.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Hakemli Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Ekim 2018 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 5 |
Katre Uluslararası İnsan Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-Gayri Ticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
https://dergipark.org.tr/tr/pub/katre
E-mail: katre@iikv.org