Öz
Bediüzzaman Said Nursi (1876-1960), hem Osmanlı döneminin son yıllarında hem de yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti´nde yaşamış bir din alimi ve mütefekkir. Dolayısıyla her iki dönemin eğitim ile ilgili kilit noktalarını tespit edebilme imkânı bulmuş ve ileriye yönelik din eğitimiyle ilgili fikirler sunmuş. Örneğin modern bilim ve dini ilimlerin beraber okutulduğu Medresetüz Zehra isminde bir üniversite düşüncesi ortaya koymuş. Ayrıca yaşadığımız çağa ve şartlara uygun bir Kur’an tefsiri olan Risale-i Nur Külliyatının birçok yerinde de bu düşüncelerinin örneklerini sunmuş. Bu fikirlerini ise hem Osmanlı döneminde hem Türkiye Cumhuriyeti döneminde savunmuş, yetkili kişilere aktarmış ve uygulanması için bizzat harekete geçmiş. Makalede Bediüzzaman Said Nursi´nin din pedagojisiyle ilgili bu fikirleri irdelenmeye çalışılıyor. Öncelikle Nursi´nin kendi eğitim yılları ele alınıyor. Bu bağlamda nerede hangi eğitimi aldığına ve neden ve nasıl Medresetüz Zehra fikri oluştuğuna bakılıyor. Ardından kendisinin modern bilim ve dini ilimler anlayışı ve bu ikisinin ilişkisini nasıl kurduğu analiz ediliyor. Sonuç olarak ise hedefine ulaşıp ulaşamadığı konu ediliyor.