Toplumsal yapının varlığı ve devamı
bazı alternatifsiz koşullara bağlıdır. Toplumun sağlıklı olarak devam etme
zorunluluğu o koşulların başında yer alır. Böyle bakıldığında sağlık, toplum
için mecburi bir hayat sigortasını andırmaktadır. Bundan ötürü sağlık odaklı
çalışmalar uzmanlaşarak, özerkleşerek ve çoğalarak bugünlere dek uzanmıştır.
Sağlık çalışmalarının içerisinde önemli bir bölgeyi tıp oluşturmaktadır. Tıp,
hastalıklar ve sağlık konusunda vazgeçilmez bir bilim, profesyonel bir meslek
ve müdahale edici bir güç olarak ciddiyetini korumaktadır. Buradan,
hastalıklara ve sağlığa tamamen tıbbi cepheden yaklaşmak gerektiği kanaati
çıkmaktadır. Söz konusu kanı, sağlık alanındaki tıbbi tekeli
sağlamlaştırmaktadır. Hastalıkların ve sağlığın ilaçları neredeyse sadece
hekimlerde ve tıptadır. Doğru fakat eksik olan bu kabul, sağlığı tıp dünyası
içerisinde sıkışık bırakmaktadır. Oysa sağlık sırf tıbbi bir konu
olmaktan uzaktadır. Özellikle son yıllarda hastalıkların ve sağlığın değişen
yapısı ile bunların ele alınışları mevcut değişimi onaylamaktadır. Örnekse
hastalıklar listesi hızla güncellenmektedir. Listeye yeni hastalıklar
eklenmekte, bazıları eksiltilmektedir. Benzer olarak sağlıktan anlaşılanlar
daima genişlemekte ve derinleşmektedir. Örneğin sosyoekonomik eşitsizliklerin
payı, sağlıkta artık daha etkindir. Bu gelişmelerin temel nedenleri bilimdeki
ilerlemeler veya hızlı teknolojik atılımlar gibi değişkenlere
bağlanabilmektedir. Ama buradaki asıl ilişki yenilenen toplumsal gelişmeler ve
yaşam standartları ile tıbbi paradigmadaki dönüşüm arasında geçmektedir. Öyle
ki sağlığın öteden beri zaten var olan kültürel yüzü, modern toplumsal yaşamla
birlikte şimdi çok daha belirgindir. Beraberinde tıp, gecikmeli de olsa sağlığı
kendi elinde tutma eğilimini gevşeterek işin sosyolojik tarafına daha fazla yer
açmaktadır. Sağlıkta bundan böyle sosyoloji de vardır. Bu makale, sağlıkta
gerçekleşen söz konusu değişimi işlemektedir. Değişim tıbbı, toplumu ve
sosyolojiyi; sağlık sosyolojisini ilgilendirmektedir. O nedenle “hastalıkların
ve sağlığın adresi yalnızca tıp değil, aynı zamanda sosyolojidir” yargısı, bu
makalenin peşinden gittiği temel iddiayı dile getirmektedir.
Bölüm | Araştırma Makalesi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2017 |
Gönderilme Tarihi | 3 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 28 |
e-ISSN: 2645-8950