Günümüz dünyasındaki gelişmeleri, insan ve toplum kavramlarını göz önünde
tutmaksızın açıklamak, yeni olguları / değerleri / kavramları anlamak açısından
imkansızdır. İnsanın niteliği zamana, mekana ve değerlere sinerek çağın temel niteliğini
belirlerken, zaman içinde insanla ilgili tüm bu kavramlar da insanın ve çağın niteliğini
belirlemeye başlar. Günümüz postmodern iletişim çağının sanallığa ve görselliğe yaslanan
yapısında insan hem ön plana çıkmakta hem de aynı zamanda önemsizleşen ve her şeyin
tüketilebilir birer metaya dönüştürüldüğü pazarın bir maddesine evrilmektedir. Yeni insan,
toplumsallıktan bireyselliğe evrilerek, sanal dünyalardaki imge konumuna düşmekte ve
fiziksel, ruhsal ya da toplumsal bir varlık olmanın eşiğinden kopmaktadır. Böylesi bir
kopuş çift boyutlu bir yabancılaşmanın ve yeni kimlik ediniminin de başlangıcıdır.
Yabancılaşma hem kendine dönük bir kimlik yitimi hem de zamana, mekana, değerlere ve
toplumsal rollere göre sosyolojik bir çözülmedir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Ekim 2017 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 35 |