Bu çalışma, göç,pandemi ve iklim krizi gibi çok katmanlı şoklar karşısında son zamanlarda farklı disiplinlerce konu edilen “çok katmanlı resilience” kavramının genel çerçevesine ilişkin bir derleme araştırmasını içermektedir. Çalışmanın ilk bölümünde literatürde ön plana çıkmış olan araştırmalar üzerinden kavrama dair farklı yaklaşımları, ilişkili diğer kavramları ve rezilyansın farklı disiplinlere konu ediliş boyutunu ele almaya çalışacağız. İkinci bölümde kavramın siyasal ve sosyal bilimlere konu ediliş süreci ele alınacaktır. Son bölümde ise toplumsal açıdan rezilyansın, çok aktörlü dünya düzeninde artırılmasını sağlayacak farkındalık noktalarını tartışmaya açmaya çalışacağız.
Çalışmanın sonuç bölümünde ise kavramın toplumsal boyutta henüz pratik olarak entegre edilememiş bir kavram olduğunun eleştirisi yapılmıştır. Özellikle daha önceki dönemlerde planlama disiplinindeki klasik yaklaşımların, küresel ve yerel ölçekte karşılaştığı toplumsal boyutu yeterince dikkate almadığı; dolayısıyla yöntemsel açıdan yetersiz kaldığı noktalarda, sosyal bilimlerin planlamaya kaynaklık etmesinin yerinde bir adım olacağı düşünülmektedir. Bu noktada çalışma pandemic sürecinden edinilen derslerin göç ve iklim kriziyle baş etmede önemli fırsatlar sunduğuna vurgu yaparak, davranış ve düşünce alışkanlıklarımızda yapacağımız pratik değişikliklerle ve uluslararası işbirliğinin artmasıyla kırılganlıklarımızdan kurtulup daha dirençli ve esnek toplumlar ve şehirler yaratabileceğimiz inancını savunmaktadır.
göç iklim krizi toplumsal kırılganlıklar çok katmanlı rezilyans pandemi
This article includes a review research on the general framework of the concept of “multi-layered resilience”, which has recently been the subject of different disciplines in the face of multi-layered shocks such as migration, pandemic and climate crisis. In the first part of the study, we will try to address different approaches to the concept, other related concepts and the extent to which resilience is the subject of different disciplines through the research that has come to the fore in the literature. In the second part, the process of the concept being subjected to political and social sciences will be discussed. In the last part, we will try to discuss the points of awareness that will increase social resilience in a multi-actor world order.
In the conclusion, it is criticized that the concept has not yet been practically integrated in the social dimension. It is thought that it would be an appropriate step for social sciences to be a resource for planning, especially at points where the classical approaches in the planning discipline in previous periods did not sufficiently take into account the social dimension it encountered on a global and local scale; therefore, methodologically insufficient. At this point, the article emphasizes that the lessons taken from the pandemic process offer important opportunities in coping with the migration and climate crisis, and advocates the belief that we can get rid of our vulnerabilities and create more resilient and resilient societies and cities with practical changes in our behaviors and habits of thought and increased international cooperation.
migration pandemic climate crisis social vulnerabilities multi-layered resilience
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Tüm Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 16 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
International Refereed and Indexed Journal of Urban Culture and Management | Kent Kültürü ve Yönetimi Uluslararası Hakemli İndeksli Dergi
Bilgi, İletişim, Kültür, Sanat ve Medya Hizmetleri (ICAM Network) www.icamnetwork.net
Executive Office: Ahmet Emin Fidan Culture and Research Center, Evkaf Neigh. No: 34 Fatsa Ordu
Tel: +90452 310 20 30 Faks: +90452 310 20 30 | E-Mail: (int): info@icamnetwork.net | (TR) bilgi@icamnetwork.net