Our contemporary situation of intense and multi-dimensional crises motivates us to problematize how the past becomes a tradition. Two thinkers are particularly helpful in grappling with this predicament, namely Gadamer and Foucault. The argument of the present study is that it is possible to establish a fruitful encounter between the works of Gadamer and Foucault on the question of how the past becomes tradition and how best to understand our relationship to the figures of the past in the present. What becomes visible in this encounter between two visions of our relatedness to the past is that tradition is always already contested in the present and that a method of investigation that presupposes the ‘fusion of horizons’ understates the fundamental nature of such contestation.
Günümüzde yaşadığımız yoğun ve çok boyutlu krizler, bizleri geçmişin geleneğe dönüşümünü sorunsallaştırmaya teşvik etmektedir. Bu sorunun zorluklarını düşünmemizde faydalı iki düşünür Gadamer ve Foucault’dur. Bu makalenin argümanı, Gadamer ve Foucault’nun çalışmaları arasında etkili bir karşılaşma olduğu ve bu karşılaşmanın geçmişin şimdiki zamandaki figürleri ile ilişkimizi anlamamızda faydalı olduğudur. Bu karşılaşmanın görünür kıldığı şey, geleneğin şimdiki zamanda zaten ve hep çatışmalı olduğu ve ‘ufukların birleşimini’ varsayan bir araştırma yönteminin bu çatışmanın varlığıyla yeterince yüzleşemediğidir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Tarih Felsefesi, Kıta Felsefesi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 2 |